Helin Kılıçarslan dengbêjlik geleneğini günümüzde sürdüren genç bir sanatçı. MA Müzik’e bağlı Jin MA’da eğitmen Kılıçarslan, Kültürün yaşatılması için geçmişimize sahip çıkmalıyız” dedi. [1]
Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaşayan Helin Kılıçarslan, ailesinin de müziğe duyduğu ilgi sayesinde henüz 7 yaşındayken çocuk korosunda Kürtçe şarkı söylemeye başladı. Koroda diğer çocuklarla birlikte halasından ders alan Kılıçarslan, “Müzik yaşamımın bir parçasıydı. Ailemizde müziğe ilgi duyanlar ve bizatihi müzisyen olanlar da vardı. O zaman elektrikler sürekli giderdi. Elektrikler gittiğine bizim evde şarkılar söylenirdi. Cemil dayım her zaman Xale Cemil diye bir dengbêj söylerdi” dedi.
Babam beni MKM’ye götürdü
9 yaşındayken plastik bir gitarının olduğunu, daha sonra gerçek bir gitar aldığını belirten Kılıçarslan, ardından Tatvan’da bir sanat okuluna gittiğini söyledi. O dönemlerde İstanbul’a taşındıklarını ifade eden Kılıçarslan, “Çocuk korosundan ayrıldığım için çok ağladım. Gittiğimizde sanki her şey elimden alınmış gibi hissettim” dedi. Daha sonra devlet okullarında ve korolarda şarkı söylediğini, ancak buradaki müziğin kendisini etkilemediğini aktaran Kılıçarslan, “Küçüklükten beri hep kendi dilimde müzik yaptım. Ailem de buna çok önem veriyordu. Çünkü hepsi stranbêj ve dengbêjlikten geliyor. Bu sebeple benim de hep gönlümde şarkı okumak, bir şeyler çalmak vardı. Babam beni MKM’ye götürdü. Orada tambur çalmaya başladım ve 3 yılım müzikle geçti. En son Diyarbakır’a geldim ve akademiyi okumaya başladım. Birçok çalgıları çalmaya başladım. Öyle öyle bugüne kadar geldim” diye ifade etti.[1]
Aram'ı dinledikten sonra
Dengbêjliğe ilgisinin Aram Tigran’ı dinledikten sonra başladığını vurgulayan Kılıçarslan, “Şarkılarını daha dikkatli dinlediğimizde karşımıza çok büyük ve güzel hikayeler çıktığını görüyoruz” dedi. En çok etkilendiği dengbêjin ise 2018 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucu ölen Vanlı kadın dengbêj Gazin olduğunun altını çizen Kılıçarslan, “Gazin, henüz ben doğmadan devlet tarafından yakılan köyümüz Çorşên hakkında bir stran söylemesi beni çok etkiledi” diye belirtti.
Jin Ma
Bir kadın olarak bu alanda bulunmanın ve bu geleneği yürütmenin kendisini çok mutlu ettiğini aktaran Kılıçarslan, “Bir müzik topluluğumuz var; Jin Ma. Burada kendi şarkılarımızı aranje edip çalıyoruz. Kültürümüze ait şarkıları söylüyor ve bunu da kadının sesiyle yapıyoruz” dedi.
Kılıçarslan, dengbêjlik kültürünün yaşatılması gerektiğini belirtti ve ekledi: “Bu kültürün yaşatılması için geçmişimize sahip çıkmalıyız”