ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, #İran’ın #Kürdistan# Bölgesi#’ne yönelik saldırısını kınadıklarını hatırlatarak, bu saldırıları ciddiye aldıklarını söyledi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu dün, Erbil, Süleymaniye ve Kerkük’te İran Kürdistan Demokrat Partisi (HDK-İ), İran Kürdistanı Devrimci Emekçiler Topluluğu (Komele) ve Kürdistan Özgürlük Partisi’ne (PAK) ait üs ve karargahları eş zamanlı olarak füze ve kamikaze İHA’larla hedef aldı.
Saldırıda 15 kişi hayatını kaybederken 46 kişi de yaralandı. Hayatını kaybedenlerden birinin ABD vatandaşlığına sahip HDK-İ Peşmergesi Ömer Mahmudzade olduğu belirlendi.
Günlük basın brifiginde bu saldırıya ilişkin soruları yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, saldırınyı kınadıklarını katırlatarak, “Irak'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik bu küstah saldırıyı kınarken, Irak'ın, Kürdistan Bölgesi’ndeki ve Bağdat'taki liderlerinin yanında durduğumuzu belirttik. Bu, ne yazık ki, İran'ın sadece kendi halkının değil, komşularının da hayatlarını ve BM Sözleşmesi'nin merkezindeki temel ilkeler olan egemenlik, toprak bütünlüğü için bariz bir şekilde hiçe saymasının bir başka örneğidir” dedi.
“Elbette tehditleri çok ciddiye alıyoruz”
Price, Rûdaw Washington muhabiri Roj Eli Zalla’nın “Çifte vatandaşlığı olanların, veya bir Amerikan vatandaşının öldürülenler arasında olduğu doğrulandı. Biz sadece bunu onayladık. CENTCOM da Amerikan kuvvetlerine doğru gittiğini belirttikleri bir İHA'yı düşürdüklerini ifade eden bir açıklama yaptı. Peki Kürdistan Bölgesi’ndeki Amerikalılar için herhangi bir güvenlik endişesi var mı?” sorusuna “Bu saldırıların ardından bir araştırma yaptık. Bunun ardından bölgede Amerikalı yetkililerden herhangi bir can kaybının olmadığını tespit ettik. Elbette tehditleri çok ciddiye alıyoruz ama bu durumda Amerikalı yetkililerin yaralandığını gösteren hiçbir şey yok” şeklinde yanıt verdi.
“Obama yönetimi ve daha sonra Trump yönetimi döneminde en başlarda, İran muhalefeti ile ABD yetkilileri iletişime geçebiliyordu. Ancak daha sonra eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran muhalefetiyle temastan kaçınılması emrini verdi. Yönetiminizin konumu nedir? Onlarla bir ilişkiniz var mı?” şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:
“İran içindeki muhalefeti mi kastediyorsunuz? Tabii ki İran ve halkı hakkında görüşü olanları dinliyoruz. Bence yapabileceğimiz en önemli şey, barışçıl bir şekilde sokaklara dökülen cesur İranlıları daha yüksek demokrasi, özgürlük ve insan hakları özlemlerini açıklamaktır. Dünyanın sadece dinlemesi değil, aynı zamanda dünyanın ilk etapta onları duyabilmesi önemlidir. Bu genel lisansın verilmesi önemli bir araçtı. Geçen Cuma günü bu genel lisansın yayınlanmasından bu yana, ABD teknoloji şirketlerinin İran halkına hizmet sağlamak için bu yeni keşfedilen yetenekten yararlandığına dair işaretler gördük. Umuyoruz ki İran halkı bunlardan bu yeni teknolojiden, bu yeni hizmetlerden, sadece birbirleriyle iletişim kurmak için değil, aynı zamanda seslerinin tüm dünyada duyulmasını sağlamak için de yararlanabilecek bir konumdadır.”[1]