Cüneyt Arkın, 1972’deki Altın Koza’da ödülünü reddederek, O ödül Yılmaz'ın hakkıydı. Aklı başında herkes bunu bilirken, o ödül bana yakışır mıydı? Yakışmazdı sözlerinin yeniden gündem olması üzerine sosyal medyada birçok kişi Yılmaz Güney'e hakaretlerde bulundu. Güney ailesi avukatları Bişar Abdi Alınak aracılığıyla bu sözler üzerine Yılmaz Güney’i hedef haline getiren ve hakaret edenlerle ilgili açıklama yaptı.
Yılmaz Güney ailesi yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Ünlü sinema sanatçısı Cüneyt Arkın sanatı, duyarlılıkları, farklı düşüncelere karşı saygılı tavrı ve düzgün yaşamıyla her nesle örnek olacak bir değerdi. Aramızdan ayrılışını tüm sevenleri gibi bizler de büyük bir üzüntüyle karşıladık. Ancak böyle bir günde bile Cüneyt Arkın’ın vefatı üzerinden merhum Yılmaz Güney’in manevi kişiliğine yönelik yapılan saldırılar sevenlerini ve biz ailesini derinden yaralamıştır. Cüneyt Arkın’ın sağlığında sinema sanatçılarına verilen Altın Koza ödülünü Yılmaz Güney’in hakkı olduğu için almayı reddettiğini söylediği sözler sosyal medya mecralarında gündem oluşturdu. Yılmaz Güney’in hakkının teslim edildiği bu sözler sonrasında bir süredir Yılmaz Güney’in manevi kişiliğine saldıran, küfür eden ve hakaret yağdıran unsurlar yine harekete geçmiş merhumun hatırasına küfür ve hakaret etmişlerdir
Yılmaz Güney yaşamı, sanatçılığı, yönetmenliği, halkçı ve devrimci duruşuyla halka mal olmuş bir zenginliktir. Bu sebeple Yılmaz Güney’in manevi kişiliğine yapılan her türlü saldırı aslında sanata, sanat camiasına, aydınlanmaya ve özgür düşünceye yapılan saldırılardır. Yılmaz Güney sadece bir sinema oyuncusu ve yönetmen değildi. O, politik duruşu ile toplumsal gerçeklikleri cesurca ifade eden ve bundan da tüm zorlu koşullara rağmen vazgeçmeyen bir karakterdi. Son nefesini verdiği ana kadar bu duruşundan taviz vermeden yaşadı. Vefatının üzerinden 38 yıl geçmesine rağmen yapılan sistematik saldırıların temel sebebi de halkı ile kurduğu sarsılmaz sevgiye ve düşüncelerine dayanmaktadır. Güney ailesi olarak Yılmaz Güney’in düşüncelerini ve inançlarını incitmek maksadı ile manevi kişiliğine yapılan her türlü saldırı karşısında sevenlerine duyduğumuz sonsuz saygıdan dolayı artık sükût etmeyeceğimizi ve tüm hukuki yollara başvuracağımızı kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.”[1]