İKTİDARLARIN TOPLUMLARA KARŞI GİZLİ SİLAHI: UYUŞTURUCU-3
Uyuşturucu maddeleri Kuzey ve Doğu Suriye’ye nasıl geçiriliyor?
EHMED SEMÎR–CÎHAN BÎLGÎN
06.06.2023
Türk devletinin işgal ettiği bölgeler, Şam hükümeti bölgeleri, Irak, İran ve Başûr’daki uyuşturucu tacirleri, Özerk Yönetim bölgelerine uyuşturucu maddelerini geçirmek için birçok farklı yönteme başvuruyor. Maddelerin geçişi için Ticaret, insani örgütler ve yardım kuruluşlarının izin belgeleri kullanılıyor.
Suriye’de devam eden krizin yanında Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi sistemi tüm halklar için güvenliğin, istikrarın, siyasetin, kültürün ve inancın adresi oldu. Bu da Suriye’de çıkarları olan bölgesel ve uluslararası devletler için büyük bir sorun teşkil ediyor. Özerk Yönetim sistemini yıkmak için askeri, siyasi ve ekonomik savaşın dışında özel savaş yöntemlerine de başvuruyorlar. Uyuşturucu madde yaymak ve ekmek bu yöntemlerden birisi.
DÖRT TARAFLI KUŞATMA
Türk devleti İdlib, Ezaz, Cerablus, Bab, Efrîn, Girê Sipî ve Serêkaniyê’yi işgal ettikten sonra uyuşturucu maddelerin geçişleri arttı. Bu bölgeler artık uyuşturucu ticaretinin koridoru haline geldi. Dahası uyuşturucu yapılan fabrikalar kuruldu ve Türk devleti bu maddeleri Özerk Yönetim bölgelerine geçirmeye çalışıyor.
Diğer yandan Şam hükümeti ise bölgenin yakınlarındaki şebekeler aracılığıyla uyuşturucuyu Kuzey ve Doğu Suriye’ye geçiriyor. Başûrê Kurdistan, İran ve Irak sınırlarından da yine aynı şebekeler iş başında.
ORTAK ŞEBEKELER
Tüm bu bağlantılara baktığımızda dikkat çekici olan şey ise bu şebekelerin birbiriyle bağlantısının olması, Kuzey ve Doğu Suriye’yi uyuşturucu geçişi ve yayılmasının merkezine dönüştürmek istemesi. Başûr, İran ve Irak’tan getirdikleri maddeleri önce Şam hükümeti bölgelerine ardından ise Özerk Yönetim bölgelerine geçirmeye çalışıyorlar. Cerablus, Efrîn, Ezaz ve Bab’da ise üretilen uyuşturucunun bir kısmı yine Özerk Yönetim bölgelerine bir kısmı ise Başûr’a gönderiliyor.
UYUŞTURUCUYU GEÇİRME YOLLARI
Özerk Yönetim, Suriye topraklarının yüzde 30’unu yönetiyor. Özerk bölgeler, işgal altındaki bölgeler, Şam hükümeti ve Başûr arasında yüzlerce kilometre uzunluğunda sınır var. Bu sınırlarda ise çok sayıda kapı bulunuyor. Şebekeler, uyuşturucuyu bu kapılardan gizli bir şekilde geçirip halk arasında yaymaya çalışıyor. Şebekelerin Özerk Yönetim ve Şam hükümeti bölgeleri arasında kullanmak istediği kapılar ise Tebqa ile Dêrazor’daki Ebû Kehef (Tayihe) Ebû Asî kapısı.
İşgal altındaki bölgelerden Minbic, Um Cilûd ve Ewn Dadat, Irak sınırından Til Koçer ve Başûr’dan ise Pêşxabûr kapısını kullanmak istiyorlar.
Şebekeler sadece yukarıda belirttiğimiz noktaları değil aynı zamanda M4 Karayolu, Şehba, Girê Sipî ve Til Temir kırsalını da kullanıyor.
Bir diğer yol ise insani örgütler ve yardım kuruluşlarını kullanmak. Güvenlik güçlerinin yakaladığı kişilerin itiraflarına göre, şebeke üyeleri insan hakları ve yardım adı altında araç ve malzeme geçiş belgeleri aracılığıyla bölgeye kolaylıkla geçiş yaparak daha sonra uyuşturucu yayıyor.
GEÇİŞLER NASIL OLUYOR?
Özerk Yönetim’e bağlı güvenlik kurumlarından aldığımız bilgilere göre, uyuşturucu şebekeleri 3 koldan örgütlenmesini yapıyor. Birinci grup Özerk Yönetim bölgelerine maddeleri geçiriyor, ikinci grup bu maddeleri alıp hem Başûr ve Irak sınırına ulaştırıyor hem de üçüncü gruba teslim ediyor. Üçüncü grup ise toplum içerisinde yeni şebekeler kurup uyuşturucuyu yaymaya çalışıyor.
Bölgeye insani yardımların geçişi için kullanılan sınır kapıları da şebekelerin hedefinde. Örneğin Tebqa’daki kapı insani yardımlar için açılıyor, yurttaşlar gidiş-gelişlerini bu kapıdan yapıyor. Şebekeler, yardım kamyonlarına uyuşturucu saklayarak bölgeye geçiriyor. Çünkü Özerk Yönetim sınır kapılarına gelen kamyonlar kontrol noktalarında durdurulmuyor.
2021-2022 BİLANÇOSU
Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri’nin açıkladığı bilanço belirttiğimiz ağı gözler önüne seriyor. 26 Haziran 2021-26 Haziran 2022 arasında hazırlanan rapora göre, 3 milyon 442 bin 30 hap, 167 kuru haşhaş fidesi, 4 kilo 70 gram haşhaş tohumu, 8 kilo 230 gram kristal madde, 127 gram eroin, 22 gram kokain, 510 kilo 780 gram ham haşhaş ele geçirildi. Bu kapsamda 989 kişi tutuklandı, 474 dava açıldı.
İç Güvenlik Güçleri, 4 Ocak 2023’te yayınladığı raporunda ise yeni verileri paylaştı. Rapora göre, 559 kilo 401 gram haşhaş, 3 haşhaş fidesi, 8 haşhaş sigarası, 3 milyon 862 bin 410 uyuşturucu hapı, 184 bin 596 gram kristal madde, 144 gram haşhaş tohumu ve 534 gram eroine el konuldu. Açılan dava sayısı ise 2 bin 37’ye çıktı. Bunlardan 535’i uyuşturucu tacirliği, 387’si dağıtım ve bin 155’i ise kullanıma ilişkin. Her iki rapora göre tutuklananların sayısı bin 410 olarak belirlendi.
ZEHRİ YAYIYORLAR
Şüphesiz uyuşturucu tacirlerinin temel amacı bölgeye daha fazla zehir yaymak. Minbic güvenlik kurumunun verdiği bilgilere göre, 2023 yılının başında Tebqa’daki kapıda kamyona saklanan 2 milyon uyuşturucu hapa el konuldu. Şebekeler, Um Cilûd ve Ewn Dadat kapılarında da aynı yönteme başvuruyor. Minbic merkezde de son 3 ayda, biri 20 biri 25 kişilik gruplar olmak üzere 75 kişi yakalandı.
‘FARKLI GRUPLARI GEÇİRİYORLAR’
Kuzey ve Doğu Suriye Uyuşturucuyla Mücadele Genel Dairesi Yöneticisi Hesen Kano, konuya ilişkin ajansımıza dikkat çekici bilgiler verdi. Kano, Şam hükümet, Türk devleti ve çete gruplarının topluma zehir yayarak gençleri yozlaştırmak, bölgenin güvenliğini ve istikrarını bozmak istediğini belirtti.
Uyuşturucu şebekelerinin grup şeklinde örgütlendiklerine işaret eden Hesen Kano, “Bir grup maddelerin bölgeye geçişini kolaylaştırıyor, başka bir grup maddeleri teslim alıp farklı yöntemlerle bölgeye geçiriyor ve bir grup da maddeleri yayarak ticaretini yapıyor” dedi.
Bölgede yakalanan uyuşturucu tacirleri yapılan soruşturmalarda birçok itiraflarda bulundu. Bu kişilerin itiraflarını dosyamızın 4’üncü bölümünde paylaşacağız.[1]