Ayın 10'na kadar sürmesi planlanan Tabandan #Kadın#ların 3. Dünya Kadın Konferansı 3. gününde sürüyor. Dün militarizmin tartışıldığı konferansta bugün “Kadının kurtuluş” bölümünde Kürt kadınları deneyimlerini paylaştı.
Tabandan Kadınların 3. Dünya Kadın Konferansı’nın ikinci gününde, kadın özgürlük mücadelesi ile savaş, işgal ve şiddet gündemlerine ilişkin atölyeler düzenlendi.
Tunus’un ev sahipliğinde Mahmoud Al-Masoudi Kültür Merkezi'nde gerçekleşen konferansta atölye çalışmalarının yanı sıra Afrika başta olmak üzere bir çok ülkeler çeşitli sergiler açtı. Kadın özgürlük mücadelesi, savaş, ekonomik kriz, çevresel sorunlar, göçler ve daha birçok konunun tartışıldığı atölyede, kadınların yaşanan mevcut krizlerden nasıl etkilendiklerine dair değerlendirmeler ve tespitlerde bulunuldu. Akşam saatlerinde ise Asya-Avrupa kültür gecesi yapıldı.
Büşra Ali: Gücümüzü arttırmalıyız
Üçüncü gününde devam eden konferansta ise anaerkil sistemden çevresel, kültürel, toplumsal, sağlık ve küresel sorunlara kadar pek çok konu masaya yatırıldı.
Kadının özgürlük sorunun ele alındığı “Kadın Kurtuluşu: özgürlük, örgütlenme ve Bağımsızlık üçlemesi bölümünde Kürt kadınları da deneyimlerini paylaştı. Jîn Kadın Derneği Başkanı (Jîn Women’s Association) Büşra Ali, konferansta Kürt Kadın Hareketi’nin tarihine ve Kuzey-Doğu Suriye’de gerçekleşen kadın devrimine dair paylaşımlarda bulunduklarını söyledi. Kürt kadınlarının yiğitlikleriyle bilindiğini kaydeden Ali, “Önder Abdullah Öcalan'ın düşünce ve felsefesi sayesinde Kürt kadınlarının daha fazla tanındığını kaydetti. Büşra Ali şöyle dedi: “Kadın özgürlüğü küresel bir sorundur. Kürt kadınlarının özgürlüğünün özellikle bölge ülkelerinde ve genel olarak dünyadaki kadınların özgürlüğüyle bağlantılıdır. Bu nedenle, küresel zorlukların üstesinden gelmek için birlikte çalışmalıyız ve dolayısıyla birliğimizdeki gücümüzü arttırmalıyız” dedi.
Tunuslu feminist aktivist Fathia Hezem de, konferansta konuşarak, Kürt kadınlarının imajına dikkat çekti. Hezem şöyle dedi: “Onlar silaha sarılıp DAİŞ’e direndiler. Bugün yaşadığımızdan farklı bir sosyal sistem dayatabildiler. Çünkü tüm yapılara kadınların katılımını dayattılar.”
İklim değişikliğinin kadına yansımaları
İklim değişikliğinin tehlikeleri ve kadınlar üzerindeki etkilerinin anlatıldığı konferansta, ilk etapta kadınları riske atan çeşitli sosyal ve ekolojik sorunları çözmek için kimi sendikalarla işbirliğinin önemine dikkat çekildi.
Katılımcılar, insanları, özellikle de kadınları sömürmeden, toplumsal sorunların çözümüne ve bireysel davranışların değiştirilmesine katkıda bulunabilecek, onurlu ve sosyal adaletli bir toplumun oluşturulmasının önemini vurguladı. İklim değişikliğinin kadınlara yönelik tehlikesine ilişkin kamuoyunun manipülasyonuna karşı olduklarını ifade eden katılımcılar, bu anlamda da birlikte mücadelenin önemine değinildi.[1]