图书馆 图书馆
搜索

Kurdipedia是世界上最大的为库尔德信息来源!


Search Options





高级搜索      键盘


搜索
高级搜索
图书馆
库尔德人的名字
大事年表
来源
历史
用户集合
活动
搜索帮助吗?
出版
Video
分类
随机项目!
发送
发送文章
发送图片
Survey
你的反馈
联系
我们需要什么样的信息!
标准的属性
条款使用
项目质量
工具
大约
Kurdipedia Archivists
关于我们的文章!
添加到您的网站Kurdipedia
添加/删除电子邮件
访客统计
商品统计
字体转换器
日历转换器
语言和方言的页面
键盘
方便的链接
Kurdipedia extension for Google Chrome
Cookies
语言
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
我的帐户
登录
会员!
忘记密码!
搜索 发送 工具 语言 我的帐户
高级搜索
图书馆
库尔德人的名字
大事年表
来源
历史
用户集合
活动
搜索帮助吗?
出版
Video
分类
随机项目!
发送文章
发送图片
Survey
你的反馈
联系
我们需要什么样的信息!
标准的属性
条款使用
项目质量
大约
Kurdipedia Archivists
关于我们的文章!
添加到您的网站Kurdipedia
添加/删除电子邮件
访客统计
商品统计
字体转换器
日历转换器
语言和方言的页面
键盘
方便的链接
Kurdipedia extension for Google Chrome
Cookies
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
登录
会员!
忘记密码!
        
 kurdipedia.org 2008 - 2024
 大约
 随机项目!
 条款使用
 Kurdipedia Archivists
 你的反馈
 用户集合
 大事年表
 活动 - Kurdipedia
 帮助
新项目
统计属性
文章 517,540
图片 106,153
书籍 19,170
相关文件 96,551
Video 1,308
传记
塔拉巴尼
的地方
迪亚巴克尔
的地方
埃尔比勒
图像和说明
正在接受割礼的七岁少女,库尔德斯坦
Malatya Katliamı’nın üzerinden 43 yıl geçti
小组: 文章 | 文章语言: Türkçe
Share
Facebook0
Twitter0
Telegram0
LinkedIn0
WhatsApp0
Viber0
SMS0
Facebook Messenger0
E-Mail0
Copy Link0
排名项目
优秀
非常好
平均
添加到我的收藏
关于这个项目,您的评论!
项目历史
Metadata
RSS
所选项目相关的图像搜索在谷歌!
搜索在谷歌选定的项目!
کوردیی ناوەڕاست0
Kurmancî - Kurdîy Serû0
English0
عربي0
فارسی0
עברית0
Deutsch0
Español0
Française0
Italiano0
Nederlands0
Svenska0
Ελληνική0
Azərbaycanca0
Fins0
Norsk0
Pусский0
Հայերեն0
中国的0
日本人0

Malatya Katliamı’nın üzerinden 43 yıl geçti

Malatya Katliamı’nın üzerinden 43 yıl geçti
$Malatya Katliamı’nın üzerinden 43 yıl geçti$
Malatya katliamının üzerinden 43 yıl geçti. 11 Aralık 1977’de yapılan Belediye Başkanlığı seçimlerini Milli Selamet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi başta gelmek üzere sağ güçlerin desteklediği bağımsız aday Hamit Fendoğlu kazandı.

17 Nisan 1978 de Hamit Fendoğlu’na, Ankara-Emek PTT’sinden bir koli gönderilir. 14 Nisan’da Hamit Fendoğlu söz konusu koliyi postaneden aldırtır ancak işlerinin yoğunluğu sebebi ile açmaz. Ankara’dan gönderilen koli 3 gün sonra 17 Nisan 1978’de Hamit Fendoğlu tarafında açılır ve paket içerisine yerleştirilen bomba patlayarak Hamit Fendoğlu’nun ölümüne neden olur.

Hamit Fendoğlu’nun ölümünden iki gün önce Bilim ve Kültür Derneği adlı bir kuruluş, Malatya’da “Milletim Uyan” başlıklı bir bildiri dağıtır. Bildiride şu ifadeler yer almaktadır: “Din elden gidiyor. Camilere de bomba konuluyor anonslarının yapıldı. Milletini seven subay, öğretmen, memur, talebe, işçi, köylü, kendini devletin, milletin temiz ideallerine adayan değerli kardeşlerimiz, komünistler tarafından kahpece şehit edilmişlerdir. Müslümanlar bizi yok etmeye yönelen İslam ve millet düşmanlarının karşısında, müdafaa kavgasında birleşelim. İçinde bulunduğumuz zor günler bütün Müslümanları bir araya getirmelidir. Vedatlar, İbrahimler; sizlerin bıraktığınız yerden davamız daha da yükselecek, komünist katillerden intikamınız mutlaka alınacaktır…”

Diğer katliamlarda olduğu gibi gerçici-faşist güçleri Maltaya’da da daha önceden ilerici, demokratik kurumları, işyerlerinin ve Alevilerin evleri işaretlenmişlerdi.“Resmi rakamlara göre Maltaya Katliamı’nda 8 kişi yaşamını yitirdi. 1 7 Nisan 1978 akşamı başlayan katliam saldırısı ve silahlı çatışmalar, 20 Nisan akşamına kadar sürdü. Üç gün aralıksız süren saldırılarda 20’si ağır olmak üzere yüz kişi yaralanmış, 100 işyeri ve konut tamamen olmak üzere, toplam 960 iş yeri ve konut tahrip edilmişti.

PSAKD Malatya Şube Başkanı Latife Ulutaş, Malatya Katliamı’nın 43. Yılı dönümünde yazılı bir açıklama yaptı. Maltaya Katliamı’nı birçı açıdan anlata açıklamanın tam metni şöyle:

” 17-20 Nisan 1978 tarihinde gerçekleşen Malatya olaylarının üzerinden yaklaşık 43 yıl geçti. Türkiye tarihinin en çalkantılı dönemlerinde gerçekleşen Malatya Katliamı’nın izleri Malatya’da bugün de görünmektedir. Hamit Fendoğlu’nun ölümünden iki gün önce Bilim ve Kültür Derneği adlı bir kuruluş, Malatya’da “Milletim Uyan” başlıklı bir bildiri dağıtır. Bildiride şu ifadeler yer almaktadır: “Milletini seven subay, öğretmen, memur, talebe, işçi, köylü, kendini devletin, milletin temiz ideallerine adayan değerli kardeşlerimiz, komünistler tarafından kahpece şehit edilmişlerdir. Müslümanlar bizi yok etmeye yönelen İslam ve millet düşmanlarının karşısında, müdafaa kavgasında birleşelim. İçinde bulunduğumuz zor günler bütün Müslümanları bir araya getirmelidir. Vedatlar, İbrahimler; sizlerin bıraktığınız yerden davamız daha da yükselecek, komünist katillerden intikamınız mutlaka alınacaktır.”
18 Nisan günü, Malatya’da saldırı başladığı saatlerde Belediye hoparlöründen Kuran okumaya başlanır. Kuran’ın okunmasından sonra bir grubun hoparlörden yaptığı “Din elden gidiyor. Camilere de bomba konuluyor” anonsları aralıksız akşama kadar sürmüştür. Böylece halkın dini duyguları kışkırtılarak katılımın çoğaltılmasına, saldırıların yaygınlaştırılmasına çalışılmıştır.
AP içinde siyaset yürüten Hamit Fendoğlu bir süre sonra AP ile yollarını ayırarak nihayet 1977 Malatya yerel seçimlerinde Milli Selamet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi başta gelmek üzere sağ güçlerin desteği ile bağımsız aday olarak belediye başkanı seçilir.
Hamit Fendoğlu’nun belediye başkanı seçildiği dönem aynı zamanda Türkiye’de siyasetin çalkantılı olduğu 1977-1978 yıllarıdır. Böyle bir dönemde 17 Nisan 1978 de Hamit Fendoğlu’na, Ankara-Emek PTT’sinden bir koli gönderilir. 14 Nisan’da Hamit Fendoğlu söz konusu koliyi postaneden aldırtır ancak işlerinin yoğunluğu sebebi ile açmaz. Ankara’dan gönderilen koli 3 gün sonra 17 Nisan 1978’de Hamit Fendoğlu tarafında evinde, yanında torunları ve gelini varken açılır ve paket içerisine yerleştirilen bomba patlayarak Hamit Fendoğlu’nun ölümüne ve torunları ve gelininin ağır yaralanmasına sebep olur.
Hamit Fendoğlu’nun öldürülmesinin ardından 18 Nisan 1978’de Malatya’ya diğer illerden ve ilçelerden akın akın insanlar gelmeye başladı. Gelenlerin bir bölümü Malatya Belediyesinin önünde toplanırken bir kısmı da Samanpazarı bölgesinde toplanmaya başladı ve kısa sürede on binlerce insan bir araya geldi. Önceden organize edilmişçesine bir araya gelen binlerce silahlı sağ görüşlü insan, Malatya merkezden başlayarak Alevilerin yaşadığı semtlere doğru saldırılara başladı. Toplanan insanların bir kolu Cezmi Kartay Caddesine yöneldi. Burada bulunan işyerlerinin çoğunluğu Alevilere aitti. Bir kol, Fuzuli Caddesine, bir kol Akpınar, Yoğurtpazarı, Mısırlı Çarşısı ve eski Halep Caddesine; bir kol da Turan Emeksiz Caddesine doğru “Kahrolsun Komünizm, katil Ecevit, Müslüman Türkiye, Dan Dan Hamido’ya intikam”sloganlarıyla yürüyüşe ve saldırıya geçtiler.
Siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin (CHP, TÖB-DER, TÜM-DER, Tütüncüler Derneği) merkez binalarıyla, Gayret, Görüş, Ekspres, Baydağı, Güneş Gazetelerinin matbaa ve idarehaneleri, Tekel bayileri, gazete bayileri yerle bir edildi. Rakı, şarap ve benzeri içkilerin satıldığı lokantaların, Tekel bayilerinin ve marketlerin önü kırılmış şişelerle, masalarla birbirine karışmıştı. Ateşe verilen bu yerlerden çıkan kokular insanları sersemletiyordu. Malatya’nın üstüne pis kokulu kara bir duman çökmüştü. Alçaktan uçan jetlerin sesleri karmaşa havasını artırıyordu.Yeni katılanlarla göstericilerin sayısı 20 bine yaklaşıyordu. Denetim elden çıkmıştı. Artık kimin ne yaptığı bilinmez olmuştu. İşaretlenmiş işyerleri ve konutlar tahrip ve yağma edilerek ateşe veriliyordu.Alevilere yönelik saldırılar sürerken, yüzleri maskeli ve ellerinde benzin bidonları kişilerin öncülüğünde on binlerce insan dışında Malatya’da hiçbir güvenlik gücü ortalıkta görünmüyordu. Sokaklarda yağmalanan eşyalar yanarken, yine sokaklar evlerden yağmalanan ev eşyaları, giysiler, yiyeceklerden geçilmiyordu. Yangınlara müdahale etmeye gelen itfaiye araçları ise hortumları kesilmiş halde sokaklarda bekletiliyordu.
Şehir merkezinde sağlam yer kalmamış ve saldırganların da işi bitmişti. Bu kez mahallelere yöneldiler. Rastladıkları genç kızlara sarkıntılık etmeye, yaşlı kadınları dövmeye başladılar. Bu ortamda nereden geldiği bilinmeyen bir kurşun, saldırganlar arasında bulunan İnönü Üniversitesi öğrencisi Tahir Kökçü’yü kafasından ağır yaralamıştı. Hastaneye kaldırılan yaralı kurtarılmış ve yaşamını yitirmişti.
Olayları yatıştırmak amacıyla bir konuşma yapan Malatya Cumhuriyet savcılarından Necati Sezener ile Adıyaman‘dan gelen Jandarma Komando Birliği komutanı Yüzbaşı Arif Doğan saldırıya uğradı ve her ikisi de bıçak ve kurşunla yaralandı.
Malatya’nın etkin ailelerinden birine mensup olan Devlet Hastanesi Başhekimi Yüksel Fenercioğlu, olayları yatıştırmak, yakma ve yıkmayı önlemek amacıyla bir konuşma yapmak istedi, ancak gözlerini kin bürümüş maskeli saldırganlar yine saldırdı. Dr. Yüksel Fenercioğlu ve yanındakiler ateşli silahla yaralandı. Yaralılar Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.
Kalabalık bir grup, Alevilerin yoğun olduğu Ata (Haçova), Cemal Gürsel ve Başharık Mahallelerine doğru yürüyüşe geçti. Turan Emeksiz Caddesinin üzerinde bulunan yüzlerce işyeri ve evin camlarını kırarak eşyalarını sokaklara atıyor, gaz dökerek yakıyorlardı. Bu sırada bir apartmandan saldırganların üstüne ateş açılır. İki kişi yaralanır. Saldırganlar da apartmanı ateşe verirler.
Saldırganların geliş haberini alan üç mahallenin sakinleri sokak ve yollarda barikat kurarak güvenliklerini sağlamaya çalışırlar. Aralarında silahlı kimseler de bulunmaktadır. Yaşlılar, silahlı bir çatışma olasılığını ortadan kaldırmaya çalışıyor, “Komşular, gençler sizden ricamız, aman kimseye silahla karşılık vermeyesiniz, öldürmeye çalışmayasınız. Varsın evlerimizi, işyerlerimizi yağmalasınlar, yaksınlar. Evler yapılır, işyerleri yeniden açılır. Ama ölüm unutulmaz; kin ve kan davasına dönüşür. Malatya’da hepimiz (Alevi-Sünni, Türk-Kürt) komşuyuz. Her gün yüz yüze bakıyoruz. Şu kötü niyetlilere uymayınız, oyuna gelmeyiniz” diye gerginliği yatıştırmaya çalışıyorlardı
Saldırganlar, Turan Emeksiz Caddesinde “Komünistlere ölüm, katil Ecevit, dan dan Hamido’ya intikam, Müslüman Türkiye” diye slogan atarak, önlerine gelen işyerlerini, konutları tahrip ediyor ve yakıyorlardı. Tam bu sırada askeri birlikler cemselerle olay yerine yetişerek, olası kanlı bir çatışmayı önlediler.
Saldırganların bir kolu, Malatya’nın büyük semtlerinden biri olan Sıtmapınarı’na yönelmişti. Burası, işçilerin yoğun olduğu bir semtti. Saldırganlar, yıka yaka Sıtmapınarı’na ulaştı ve Alevi ve solculara ait işyerlerinin tümünü tahrip etti.

Çilesiz Mahallesi, Malatya’nın güneybatısında, bahçeli bir semttir. Kentin eski mahallelerinden biri sayılır. Yüzyıldan beri Alevilerle Sünniler iç içe yaşamaktadır. Mezhep sorunları yaşamadan ortak iş yapmışlar, az da olsa birbirlerine kız alıp-vermişlerdir. Karanlık eller durmaz ki; Hamit Fendoğlu’nun hunharca öldürülmesini fırsat bilenler saldırılarını bu semte de yönelttiler.
Çilesiz Mahallesi’nin halkı, Malatya Merkezi’ndeki saldırı olayını üzüntü ve kuşkuyla izlerken; mahallenin çocukları da bahçede top oynamaktadırlar. Saat 12.00’ye doğru bir araba, top oynayan çocuklara yaklaşır. Arabadan biri iner, “Naci, Sait, Özcan” diye ismen çağırdığı üç çocuğu arabaya alır ve uzaklaşırlar. Arkadaşları da, herhalde öğretmenleridir, bir yeri göstermek için götürdüler, düşüncesiyle başta ailelerine haber vermezler. Ama sonra kuşkulanırlar ve ailelerine bildirirler.
Götürülen çocuklar (Özcan Türksever, Sait Hazar, Naci Erguvanlı) 14-15 yaşlarında olup, Gazi Lisesinin öğrencileridir. Üçü de Alevi ailenin çocuklarıdır. Birkaç saat sonra acı haber gelir. Çocuklar önce işkence görmüş, sonra kafalarına sıkılan kurşunlarla öldürülmüştür. Katiller bununla da yetinmemişler, cesetleri, Malatya’ya 8 kilometre uzaklıktaki Beylerderesi’nde demiryolu tüneli önünde rayların üstüne bırakmışlardır. Üzerlerinden tren geçen cesetler paramparça olarak bulunmuştur. Çocukların aileleri, katillerin bulunması için kuşkulandıkları bazı isimleri ilgili makamlara vermişler, ancak sanki yer yarılmış katiller içine girmiş gibi, cinayetler yapanların yanına kar kalır.
17 Nisan 1978 akşamı başlayan saldırı, tahrip ve silahlı çatışma; 20 Nisan akşamına kadar sürdü. Bu süre içinde sekiz kişi ölmüş, yirmisi ağır olmak üzere yüz kişi yaralanmış, 100 işyeri ve konut tamamen olmak üzere, toplam 960 işyeri ve konut tahrip edilmiştir. Olaylar sırasında onlarca oto da zarar görmüştür.
Adıyaman ve Adana’ya gönderilen paketlere, alıcılarına ulaşmadan İçişleri Bakanlığınca el konulur. Uzmanlar tarafından röntgen ışınlarıyla incelenen paketlerde bomba olduğu belirlenir ve paketler imha edilir. Yapılan inceleme sonucu, bu paketlerdeki patlayıcıların, daha önce İstanbul Üniversitesi’nde öğrencilerin üzerine atılan bomba ve ADMMA yakınlarında atılarak 5 kişinin yaralanmasına neden olan bombalarda kullanılanla aynı olduğu belirlenmiştir. Bombaların dinamit üzerine demir çubuklar ve şarapnel parçaları konduktan sonra telle sarılarak yapıldığı, ateşleme piminin kutunun kapağına bağlandığı saptanmıştır.
Uzmanlar, herhangi bir yerde yapılmasının mümkün olmadığını belirttikleri bu türden patlayıcıların ancak Atom Enerjisi Araştırma Merkezinde yapılabileceğini belirtmişlerdir. Bunun üzerine Ankara Nükleer Araştırma Merkezinde arama yapılmıştır.
Hamit Fendoğlu’nun öldürülmesinin ardından çıkarılan olaylarda 1000’e yakın işyeri tahrip edildi ve yakıldı. Yakılıp yıkılan işyerlerinin yüzde 90’ı demokrat, solcu ve Alevilere aitti. Saldırıdan yaralananların da çoğunluğu bu kesimin insanlarıydı. Artık Malatya’da demokratların, solcuların ve Alevilerin yaşamlarını sürdürme ve iş yapma olanakları zorlaşmıştı. Bu nedenle Malatya’dan göç başladı. 12 Eylül 1980’de yapılan askeri darbeden sonra da, demokrat, solcu ve Alevilere yönelik faşist baskılar yoğunlaştı. Bunca baskıyla karşılaşan demokrat, solcu ve Aleviler, sonunda Malatya’yı terk etmek zorunda kaldılar. İş sahibi olanlar, işyerlerini günün değerinin çok altında fiyatlara satarak Mersin, Adana, İstanbul, İzmir gibi kentlere göç etmeye başladılar. Ekonomik gücü olmayanlar da köylerine döndüler. Böylece Malatya’nın inançsal, etnik ve kültürel mozaiği, siyasal yapısı esaslı bir değişime uğramış oldu.

Ortak ülkemizin devrimci, ilerici güçleri, emekten ve emekçiden yana güçleri, tüm ötekileştirilen toplum kesimlerinin insan olmaktan doğan haklarını savunan sosyalistleri, kararlı bir şekilde bir arada yaşama kültürünü tahrip eden karanlıkta kalmış bütün katliamların aydınlığa kavuşturulması için mücadele etmeli ve laikliği, bireyin ve emeğin özgürleştirilmesini, devletin demokratikleştirilmesini savunan güçlerle omuz omuza olmayı ana ilkelerinden biri edinmelidir. Bu uğurda verilecek mücadelenin farklı kültürlerin ve inançların bir arada yaşayabileceği bir Türkiye özleminin gerçekleşmesine katkı sunacağını, Maraş katliamını unutturmak isteyen çevrelere etkili bir cevap olacağına inanıyorum.21. Yüzyıl insan hakları, özgürlükler ve bilim çağı olmalıdır. İnsan hakları, özgürlük ve bilim gibi kutsal değerlere ve katliamlarda yitirdiğimiz evlatlarımıza, saygının bir gereği olarak diyorum ki ; devletin derin çekmecelerinde gizli arşivler açılmalı, katliamların yaşayan tanıkları dinlenmelidir. Arşivlerin, yaşayan tanıkların, kitap, belge ve o dönemdeki mahkeme tutanaklarının ışığında katliamda suçu, hatası ve ihmali bulunan birey ve kurum her kim varsa evrensel hukuk verileri çerçevesinde yargılanmalı, gerekli cezalar verilmelidir. Anlamlı anma, kayıplarımızın katillerinden hesap sorulmasıyla mümkün olabilir. Katliamların önlenmesi de ancak kararlı bir direnişle mümkündür. Maraş gerçeğinde ortaya çıkan derslerden biri de örgütlü olunan mahallelerde kayıpların asgari düzeyde kalabildiğidir. İşte Yörükselim Mahallesi, işte Karamaraş mahallesi gerçeği bunu göstermiştir. Faşist katillerin en çok katliam yapmak istediği bu iki mahallede kahramanca direnişler sonucunda faşistler mahallelere sokulmamış ve onlara önemli kayıplar da verdirilmiştir.
Üzerinden 42 yıl geçen 24 Aralık 1978 tarihin ( Maraş Katliamı) en karanlık günlerinden biridir. Bizlere bu günü yaşatanların yakalarına yapışmalı ve onlara bu ayıplarını unutturmamalıyız. 42 yıl geçse bile bu işin faillerini bulup gereken şekilde cezalandırılmasını sağlamalıyız. Türkiye’de hak arama tarihi uzun, zorlu bir süreç ve bazen tahammül sınırlarını zorluyor. Ancak bu zorlukların bizleri yıldırmaması gerekiyor, gerekiyorsa bayrağı evlatlarımıza devredeceğiz, ama asla boyun eğmeyeceğiz. Bu yoldaşlara, halka, verdiğimiz emeklere, ödediğimiz bunca bedele bağlılığımızın bir gereğidir de aynı zamanda.” dedi[1]
此项目已被写入(Türkçe)的语言,点击图标,以在原来的语言打开的项目!
Bu makale (Türkçe) dilinde yazılmıştır, makaleleri orijinal dilinde açmak için sembolüne tıklayın!
此产品已被浏览795
HashTag
来源
挂钩项目: 16
小组: 文章
文章语言: Türkçe
Publication date: 17-04-2021 (3 年份的)
Publication Type: Born-digital
书: 人权
城市: 马拉蒂亚
文件类型: 原文
方言: 土耳其
普罗旺斯: 北库尔德斯坦
Technical Metadata
项目质量: 99%
99%
添加( سارا ک 28-03-2023
本文已被审查并发布( ڕاپەر عوسمان عوزێری )on01-04-2023
此产品最近更新( ڕاپەر عوسمان عوزێری ):28-03-2023
URL
此产品根据Kurdipedia的美元尚未敲定!
此产品已被浏览795
Attached files - Version
类型 Version 编者名称
照片文件 1.0.169 KB 28-03-2023 سارا کس.ک.
Kurdipedia是世界上最大的为库尔德信息来源!
图像和说明
正在接受割礼的七岁少女,库尔德斯坦

Actual
传记
塔拉巴尼
20-10-2013
هاوڕێ باخەوان
塔拉巴尼
的地方
迪亚巴克尔
20-10-2013
هاوڕێ باخەوان
迪亚巴克尔
的地方
埃尔比勒
20-10-2013
هاوڕێ باخەوان
埃尔比勒
图像和说明
正在接受割礼的七岁少女,库尔德斯坦
20-10-2013
هاوڕێ باخەوان
正在接受割礼的七岁少女,库尔德斯坦
新项目
统计属性
文章 517,540
图片 106,153
书籍 19,170
相关文件 96,551
Video 1,308
Kurdipedia是世界上最大的为库尔德信息来源!
图像和说明
正在接受割礼的七岁少女,库尔德斯坦

Kurdipedia.org (2008 - 2024) version: 15.42
| 联系 | CSS3 | HTML5

| 页面生成时间:秒!