پەرتووکخانە پەرتووکخانە
گەڕان

کوردیپێدیا پڕزانیاریترین و فرەزمانترین سەرچاوەی کوردییە!


بژاردەی گەڕان





گەڕانی ورد      کیبۆرد


گەڕان
گەڕانی ورد
پەرتووکخانە
ناونامە بۆ منداڵانی کورد
کڕۆنۆلۆژیای ڕووداوەکان
سەرچاوەکان
شوێنپێیەکان
دڵخوازەکان
چالاکییەکان
چۆن بگەڕێم؟
بڵاوکراوەکانی کوردیپێدیا
ڤیدیۆ
درەختی پۆلەکان
بابەت بەهەڵکەوت
تۆمارکردنی بابەت
تۆماركردنی بابەتی نوێ
ناردنی وێنە
ڕاپرسی
بیروڕاکانتان
پەیوەندی
کوردیپێدیا چ زانیارییەکی پێویستە!
ستانداردەکان
ڕێساکانی بەکارهێنان
کوالیتیی بابەت
ئامرازەکان
دەربارە
ئەرشیڤوانانی کوردیپێدیا
چیمان دەربارە وتراوە!
ناوکێشکردن لە ماڵپەڕەکانتاندا
تۆمارکردن / کوژاندنەوەی ئیمێڵ
ئاماری میوانەکان
ئاماری بابەت
وەرگێڕی فۆنتەکان
گۆڕینی ڕێکەوتەکان
پشکنینی ڕێنووس
زمان و شێوەزمانی ڕووپەلەکان
کیبۆرد
لینکە پێویستەکان
ئێکستێنشنی کوردیپێدیا بۆ گووگڵ کڕۆم
کوکیز
زمانەکان
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
هەژماری من
چوونەژوورەوە
دەبمە هاوکارتان!
وشەی نهێنیت لەبیرکردووە!
گەڕان تۆمارکردنی بابەت ئامرازەکان زمانەکان هەژماری من
گەڕانی ورد
پەرتووکخانە
ناونامە بۆ منداڵانی کورد
کڕۆنۆلۆژیای ڕووداوەکان
سەرچاوەکان
شوێنپێیەکان
دڵخوازەکان
چالاکییەکان
چۆن بگەڕێم؟
بڵاوکراوەکانی کوردیپێدیا
ڤیدیۆ
درەختی پۆلەکان
بابەت بەهەڵکەوت
تۆماركردنی بابەتی نوێ
ناردنی وێنە
ڕاپرسی
بیروڕاکانتان
پەیوەندی
کوردیپێدیا چ زانیارییەکی پێویستە!
ستانداردەکان
ڕێساکانی بەکارهێنان
کوالیتیی بابەت
دەربارە
ئەرشیڤوانانی کوردیپێدیا
چیمان دەربارە وتراوە!
ناوکێشکردن لە ماڵپەڕەکانتاندا
تۆمارکردن / کوژاندنەوەی ئیمێڵ
ئاماری میوانەکان
ئاماری بابەت
وەرگێڕی فۆنتەکان
گۆڕینی ڕێکەوتەکان
پشکنینی ڕێنووس
زمان و شێوەزمانی ڕووپەلەکان
کیبۆرد
لینکە پێویستەکان
ئێکستێنشنی کوردیپێدیا بۆ گووگڵ کڕۆم
کوکیز
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
چوونەژوورەوە
دەبمە هاوکارتان!
وشەی نهێنیت لەبیرکردووە!
        
 kurdipedia.org 2008 - 2024
 دەربارە
 بابەت بەهەڵکەوت
 چالاکییەکانی ڕۆژی
 ڕێساکانی بەکارهێنان
 ئەرشیڤوانانی کوردیپێدیا
 بیروڕاکانتان
 دڵخوازەکان
 کڕۆنۆلۆژیای ڕووداوەکان
 چالاکییەکان - کوردیپێدیا
 یارمەتی
بابەتی نوێ
ژیاننامە
وەزیری ئەشۆ
18-04-2024
ڕاپەر عوسمان عوزێری
ژیاننامە
هومایۆن عەبدوڵڵا
18-04-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
ئاسکەکانی گەرمیان
18-04-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
کورد خاوەنی کۆنترین شوێنەواری بەریتانیایە
18-04-2024
شادی ئاکۆیی
ڤیدیۆ
تەواوی زانیارییەکان لەسەر پاراسایکۆلۆژی لەلایەن دکتۆر هومایۆن عەبدوڵڵا
18-04-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
دایک و زڕباوکی فەیروز ئازاد باسی کوژرانی کچەکەیان دەکەن
18-04-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
قانع شاعیری چەوساوەکان
18-04-2024
شادی ئاکۆیی
ڤیدیۆ
سەید عەلی ئەسغەر دەنگێک لە ئاسمانی موزیکی کوردیدا
18-04-2024
شادی ئاکۆیی
ڤیدیۆ
فەتانەی وەلیدی ئەستێرەیەکی لە بیرکراو لە ئاسمانی هونەر و مۆسیقای کوردیدا
18-04-2024
شادی ئاکۆیی
ڤیدیۆ
مریەم خان یەکەمین گۆرانی بێژی ژنی کورد کە بەرهەمەکانی لەسەر قەوان تۆمارکراوە
18-04-2024
شادی ئاکۆیی
ئامار
بابەت 516,302
وێنە 105,188
پەرتووک PDF 19,086
فایلی پەیوەندیدار 95,693
ڤیدیۆ 1,280
شوێنەکان
خانەقین
ژیاننامە
قابیل عادل
ژیاننامە
شاپور عەبدولقادر
ژیاننامە
سەرهاد ئیسماعیل بیسۆ خەلەف
ژیاننامە
فەیروز ئازاد
Dr. Selahattin Rastgeldi
بەرهەمەکانتان بە ڕێنووسێکی پوخت بۆ کوردیپێدیا بنێرن. ئێمە بۆتان ئەرشیڤ دەکەین و بۆ هەتاهەتا لە فەوتان دەیپارێزین!
پۆل: ژیاننامە | زمانی بابەت: Türkçe
بەشکردن
Facebook0
Twitter0
Telegram0
LinkedIn1
WhatsApp0
Viber0
SMS0
Facebook Messenger0
E-Mail0
Copy Link0
نرخاندنی بابەت
1 دەنگ 4
نایاب
زۆر باشە
باش
خراپ نییە
خراپ
بۆ ناو لیستی دڵخوازەکان
ڕای خۆت دەربارەی ئەم بابەتە بنووسە!
گۆڕانکارییەکانی بابەتەکە
Metadata
RSS
گووگڵی وێنەی بابەتی هەڵبژێردراو بکە!
گووگڵی بابەتی هەڵبژێردراو بکە!
کوردیی ناوەڕاست0
Kurmancî - Kurdîy Serû0
English0
عربي0
فارسی0
עברית0
Deutsch0
Español0
Française0
Italiano0
Nederlands0
Svenska0
Ελληνική0
Azərbaycanca0
Fins0
Norsk0
Pусский0
Հայերեն0
中国的0
日本人0

Dr. Selahattin Rastgeldi

Dr. Selahattin Rastgeldi
Dr. Selahattin Rastgeldi

Bir grup adam çırılçıplak yürümeye ve daha sonra anüslerine batsın diye inşaat şişlerinin üzerinde oturmaya zorlanmıştı. Halüsinasyon görmeleri için kasti bir şekilde aç ve susuz bırakılmışlardı. Bu karanlık kuyunun kapalı duvarları ardında İngiliz erkekler şortlarla, kadınlar ise bikinileriyle Aden (Yemen) sahillerinde çocuklarıyla birlikte keyifli vakit geçiriyorlardı. Tabi vatandaşlarının bu adamlara yaptıkları bütün kötülüklerden habersizlerdi. İşkenceciler, mahkûmları yattıkları odada idrarlarını yapmaya zorlayacak kadar ileri gitmiş, aşağılama seviyesi had safhaya çıkmıştı.

İngilizlerin gözaltı koşullarını araştırmakta kararlı olan 39 yaşındaki Kürt doktor, 28 Temmuz 1966'da Aden'e gitti.[1]
Dr. Selahattin Rastgeldi, insan hak ihlallerine yabancı olmayan bir ülkede doğdu ve büyüdü. Rastgeldi 1927’de zengin bir ailenin çocuğu olarak Urfa’da doğdu. İstanbul’da ünlü bir Amerikan üniversitesinden mezun oldu. İsveç’e yerleşmeden önce tıp alanında çalışmalar yapıyordu. İsveç'in başkenti Stockholm’de bulunan zengin Östermalm semtinde klinik açmadan önce İsveç'in birçok hastanesinde çalıştı.

İsveç'e yerleşmiş ilk Kürtlerden biri olan Selahattin Rastgeldi, Kürdistan’ın dört parçasında yaşanan insan hakları ihlalleri konusunda ciddi alarm vermeye kararlıydı. Kürtlere olan düşkünlüğü, onu Kürt meselesini derinden önemseyen nüfuzlu İsveçli şahsiyetlerle temasa geçirmeye itti. Kürt meselesiyle derin bir bağlantısı vardı.

1960'ların başında Rastgeldi, Uluslararası Af Örgütü'nün İsveç şubesinin yürütme komitesinin üyesi oldu, o dönem İngiliz uyruklu avukat Peter Benenson tarafından bir insan hakları gözlem komitesi olarak kurulmuştu. Af Örgütü (Amnesty International) gibi örgütlerin doğuşuyla, nihayet siyasi tutuklamalardaki işkencenin dehşetini ortaya çıkarmak bir pencere aralanıyordu. Kürt bir gözlemci olarak, İngilizlerin 16 yaşındaki Yemenli siyasi tutuklulara insanlık dışı muamelelerini araştırmak ve raporlaştırmak için Aden'e gitti.

Rastgeldi’nin verdiği mücadele, bir diğer yanıyla doğduğu ülkedeki kimlik siyasetinin karmaşık doğasının bir yansımasaydı. Bugünün Türkiye'sinde Kürtler hâlâ etkili bir siyasi sesten yoksunlar ve Ankara’da yetkililer, Kürt siyasi aktivistleri tutuklama ve hapse atma da dahil ,Kürt yanlısı hareketi susturmak için ellerindeki bütün imkan ve araçları kullanmaya devam ediyor. 2019’da Türkiye’de yapılan belediye seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 65 belediye başkanından 59'u zorla ihraç edildi veya gözaltına alındı.
Kürtleri, Türkiye toplumundan ayrıştırmak ve asimile olmaları için uygulanan baskılara rağmen, o Avrupa'da yaşadığı müddetçe hayatının her fırsatında Kürtlüğünü ön plana çıkarmak için mücadele etti. Her ne kadar ailesindeki pek çok kişi bundan rahatsız olsa da o bundan vazgeçmedi.

20’inci yüzyılın ortalarında Aden, New York'tan sonra dünyanın en popüler ikinci limanı konumundaydı. Stratejik Aden Limanı, İngiltere’nin Hindistan ve Doğu Asya'ya giden İngiliz ticari çıkarlarına hizmet ediyordu. Aynı zaman İngiltere’nin Ortadoğu'daki önemli ticari kaynağı olarak görülüyordu. Kentteki büyük askeri üssü, Britanya’nın bölgedeki Ortadoğu Komutanlık karargahı olarak hizmet veriyordu. Britanya İmparatorluğu parçalanmaya doğru gidiyorken dünya genelinden kolonyalizme karşı da bir başkaldırış hakimdi. Küresel anlamda dekolonizasyon hareketiyle birlikte Yemen halkı da İngilizlerin ülkeyi terk etmesini talep ediyordu.

1950'lerin sonunda, Yemenliler sömürgecileri ülkeden çıkarmak için bir isyan başlattı. İngilizler diğer kolonilerde de benzer isyanlarla karşı karşıya kalmıştı, bu yüzden muhalifleri susturmak ve kamu denetiminden kaçınmak için ihtiyaç duyduğu kaba kuvveti uygulamak artık ikinci bir doğası haline geldi.
İngiliz Yüksek Komiseri Sir Kennedy Trevaskis'in 10 Aralık 1963'te uçağa binmeyi beklediği Aden havaalanına bir el bombası atılmasının ardından sömürgeci iktidar baskısını artırdı. Öyle ki İngilizler Olağanüstü Hal kanunlarını uygulanmaya başladı. Milliyetçi isyancılar ile işbirliği yapma bahanesiyle çok sayıda sivil insan gözaltına alındı.
İngiliz yönetiminin elinde tutuklamalar için ne iddialarını kanıtlayacak bir delil vardı ne de Yemen ayaklanmasının gidişatını değiştirecek bir hamle. Böylece bir takım istihbaratlar elde etmek için tutuklulara işkence uygulamaya başladılar.

Tutuklulara uygulanan kötü muamele ve işkenceye dair raporlar sızdırıldı ve Arap ülkelerinde faaliyet yürüten insan hakları gruplarının eline ulaştı. Söz konusu raporlar 1965 yılında uluslararası af örgütleriyle Kızıl Haç Komitesi'ne ulaştı.
Protesto gösterilerini organize edenlerden Abdulrazzak Shaif, gözaltına alınmasından 20 yıl sonra o gün yaşananları şu cümlelerle anlattı:
İngilizlere ait bir sorgulama merkezinde sekiz ay tutuklu kaldım. Vücuduma elektrik şoku verdiler ve çok kötü muamele gördüm. İşkenceye maruz kalan çoğumuzda kalıcı hasarlar var.”
Dr. Selahattin Rastgeldi Aden’e ulaştığında, yeni Yüksek Komiser Sir Richard Turnbull bir yıl önce atanmıştı. Richard Turnbull İngilizlerin Sömürge yönetiminde öncesinde Kenya'dan görev yapmış ardından Yemen'e taşınmıştı. Orada da İç Güvenlik ve Savunma Bakanı olarak görev yapan Turnbull, Mau Mau isyancılarına karşı acımasız bir baskı ve sindirme hamlesi başlatmıştı. Selahattin, gözaltında tutulan Yemenlilerle röportaj yapma konusunda kararlıydı fakat Turnbull ile karşı karşıya geldi. Ancak Turnbull, İsveçli Kürt doktorun yaşanan işkenceyi gün yüzüne çıkarmasına kolay izin vermeyecekti. Dr. Selahattin Rastgeldi kapalı kapılar ardında yaşanan ihlalleri belgelemek için kolları sıvamıştı. İngiliz askerlerinin sert muameleleri ve acımasızlıklarını fark etmek çok da zor değildi. Gündüz gözüyle masum insanlara ateş açıyorlardı.

Yaşanan olaylardan sonra Aden'de yaşananların aktarıldığı bir belgeselde o dönem kentte devriye gezen askerlerden Brian Roy, yaşananları şöyle anlattı:

“Her an alarmdaydık ve talepleri yerine getirmek için o kadar hazır ve nazırdık ki, herkesi potansiyel bir terörist olarak görüyorduk. Siyah oyuncaklardı. Evet, biz iç güvenlik programı olan ve siyah oyuncakları avlayan bir teşkilattık.”
Siyah oyuncak tabiri, zenci insanlar için kullanılan ırkçı bir söylemdi.
Brian Roy tutuklu bulunanlar hakkında, Bazı durumlarda kontrolü kaybeden, disiplini kaybeden ve hayatta kalma endişesine kapılanlar her şeyi yapıyorlardı. Bu insanlar sırf takdir almak için masum insanları katlediyorlardı. Bu olayların hepsi yaşandı ifadeleri kullandı.
Dr. Rastgeldi, Aden'e gelişinden iki gün sonra, elinde 164 siyasi tutuklu bulunan Yüksek Komiser ile görüştü. Turnbull listede yer alan tutukluların siyasi tutuklu olarak sınıflandırmasını reddetti, bunun yerine onları terörist, kurye, silah tedarikçisi, vb. veya terörist olarak eğitilmiş ve hazırlanmış olduklarını ileri sürmüştü. Ancak Rastgeldi bunlara kolayca boyun eğecek bir kişi değildi. 50 yıl sonra Uluslararası Af Örgütü Dr. Rastgeldi’nin 1 Aralık 1966 tarihinde hazırladığı raporu online olarak yayınladı. Raporun bir kısmında şu ifadeler yer alıyordu:
“Ben basit suçluların ve teröristlerin tutulduğu bir cezaevini ziyaret etmek istedim. Ancak Yüksek Komiser benim herhangi cezaevlerini ziyaret etmeme izin vermedi. Af Örgütünün talebini geri çevirdiler.”

Turnbull’un değişmez tutumu Kürt aktivist ve doktoru amacından alıkoymamıştı. Aksine o mahkûmlarla ve hala tutuklu bulunanların aileleriyle görüştü. Görüşmeleri kapsamlı bir rapor haline getirerek Af Örgütüne gönderdi. Örgütün İsveç şubesi raporu yayınladı ve Dr. Selahattin, İngilizlerin Aden'de yaptıklarına dair BBC'de açıklama yaptı. Ancak Af Örgütü'nün Londra'daki merkez ofisi raporun yayınlanmasında yavaş davrandı ve raporun yayınlanmasına engel oldu.[1]
İsimlerinin yayınlanmasını istemeyen İngiliz birkaç yetkili, basına İsveç'teki Af Örgütü başkanının Komünist sempatizanı olduğuna dair söylentiler yaydı. İngiliz hükümet yetkilileri de Selahattin’i Kürt kurtuluş hareketine sempati duyan ve koloni düzene karşı olan Mısır lideri Cemal Abdul Nasır'ın adamı olarak lanse etmeye çalıştı.

Söz konusu iddiaları Nasır'ın Yemenli isyancılar ile yakın bağlarına ve Sovyetler Birliği'nde 11 yıllık sürgünün ardından Irak'a yeni dönen karizmatik Kürt lider Mala Mustafa Barzani'nin 1958 Kahire ziyaretine dayandırdılar.[1]
Ancak Af Örgütü'nün Londra şubesinin gizli tutmaya çalıştığı kendi bağlantıları da vardı – özellikle Kürt doktor Rastgeldi’nin raporunda yer verdiği bağlantılar gibi.
Araştırmacı muhabir Ian Cobain , 2012'de yayınlanan Zalim Britannia: İşkencenin Gizli Tarihi (Cruel Britannia: A Secret History of Torture) adlı kitabında, Aden soruşturmasından bir yıl sonra, utanç verici gerçek ortaya çıktı ve Af Örgütü’nün İngilizler tarafından gizlice finanse edildiği öğrenildi diye yazdı.
“Söz konusu destek 'Harry' olarak tanımlanan gizemli ve cömert bir destekçi tarafından aktarıldığı söylendi. Ancak bu destek ‘Harold Wilson'ın hükümetindendi.

İngiliz hükümeti, 1967'de Aden'deki gözaltı merkezlerinde işkence yapıldığını kabul etti. Aynı yıl İngilizler Yemen’den tamamen çekildi.

Af Örgütü'nün kurucusu Benenson, bütün olayda zayıf bir liderlik sergiledi ve kuruluşa yakınlığı, itibarı açısından Af Örgütü'ne pahalıya mal oldu. Benenson, Selahattin'in itibarını zedelediği için Kasım 1966'da İngiliz hükümetine karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dava açtı. Ancak dosya kapatıldı. Konuya ilişkin Rûdaw’ın sorularını yanıtlayan söz konusu mahkeme, “Dava 2 Ekim 1967'de dosya listeden çıkarıldı, çünkü savcı komisyonun önünde dosyayı geri çekti” açıklamasını yaptı.

Rudaw, dosyanın geri çekilmesinin nedenini sormak için Uluslararası Af Örgütü ile temasa geçti. Ancak herhangi bir yanıt alamadı.

Selahattin’in Yemen'deki tutuklulara karşı yapılan ihlal ve işkenceleri ortaya çıkarmadaki azmi, insan hakları ihlalleri hakkında ömür boyu sürecek bir iradenin kanıtıydı ve geçmişi göz önüne alındığında da bu pek de şaşırtıcı değildi. O Türkiyeli bir Kürttü ve Kürtlüğüyle gurur duyuyordu. Türkiye’de de art arda gelen aşırı milliyetçi hükümetler aşırıcı politikalar uygulayıp Kürt nüfusunu sindirmeyi esas almıştı. Devletin uyguladığı şiddet Türkiye'de günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmişti. Kürtler, diğer tüm gruplardan çok daha fazla zarar görüyordu.
Kürt isyancıların sesi

Cemal Alemdar, Mayıs 1965'te İsveç’in başkenti Stockholm’ün yaklaşık 180 kilometre güneyindeki Soderkoping'deki bir mülteci kampında yaşayan 25 yaşında bir inşaat mühendisliği öğrencisiydi. Yine aynı yılın Mayıs ayında bir gün, Cemal’e kendisini kampın resepsiyonunda bir adamın beklediği söylendi; Selahattin, onu Stockholm'e götürmek için beyaz bir Porsche ile gelmişti.
Cemal, Erbil'in yerlisiydi ve Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP) bir üyesiydi. 1958'den itibaren yedi yıl Türkiye'de yaşamıştı. 1960 yılında, Türkiye’de dönemin popüler Başbakanı Adnan Menderes, bir darbenin ardından darağacına götürüldü ve ülke askerlerin kontrolüne geçti. Ordunun sıkı kontrolüne meydan okuyan Cemal, Türkiye'den bazı Kürt öğrencilerin de yardımıyla bir Kürt öğrenci topluluğu kurdu. Kısa süre sonra Türk gizli servisi tarafından İstanbul'daki evinden kaçırıldı ve günlerce işkence gördü. Uykusuzluğa maruz bırakıldı, ayakları kırbaçlandı ve bir çok farklı işkenceye maruz kaldı.
Rûdaw’a konuşan Cemal Alemdar, kendisini tutuklayanları, beraber çalıştıkları derneğin diğer üyelerini ifşa etmesi karşılığında onu serbest bırakacaklarını belirttiklerini aktardı. Ancak kendisinin bu seçeneği kabul etmeyi aklından bile geçirmediğini söyledi.
Cemal, serbest bırakıldıktan sonra İsveç'e sığınma talebinde bulundu. Bu nedenle İstanbul'daki İsveç konsolosluğuna başvurdu. Başkonsolos söyledikleri ile genç mühendisi şaşkınlık içerisinde bıraktı. Cemal, Konsolos bana, İsveç'te Selahattin Rastgeldi adında çok aktif bir Kürt olduğunu söyledi. İsveç'e vardığımda onu görmemi tavsiye etti” dedi.
Daha da ilginci şu oldu; Başkonsolos Selahattin ile temasa geçerek Cemal hakkında kendisine bilgi verdi. Selahattin Rastgeldi, Cemal’i Stockholm'deki evinde iki hafta misafir etti. İsveç'te kaldığı müddetçe Selahattin, Kürdistan'ın her yerinden Kürtlerle ilişki kurarak giderek daha milliyetçi olmaya başladı.
Selahattin Rastgeldi’nin hayatını araştıran Kürt yazar Rohat Alakom, Avrupa'daki Kürt öğrenci, aktivistler, Suriye ve Türkiye'den önde gelen önemli Kürt şahsiyetlerle bağlantı kurmasının Rastgeldi’nin Kürt milliyetçiliğine yönelmesine yardımcı olduğunu söyledi.
İsveç-Kürt Komitesi

Selahattin ve Cemal, Kürt meselesine sempati duyan bir grup seçkin İsveçli ile işbirliği yaparak 1966'nın başlarında İsveç-Kürt Komitesi'ni kurdu ve Irak'ta Kürtlere karşı işlenen zulümleri duyurdu. Birlikte Avrupa genelinde Kürt haklarını gündeme getirmeye başladılar.
Selahattin'i yakından tanıyan ve İsveç’te yaşayan tanınmış Kürt siyasetçi Ömer Şeyhmus, İsveç toplumunda tanınmış bazı kişiler Kürt meselesine aktif destek veriyordu. Selahattin'in harekete geçirdiği önde gelen İsveçliler arasında, İsveç Bilimler Akademisi Uluslararası Sekreteri Dr. Olof G. Tandberg ve 1966'da kurulan İsveç-Kürt Komitesi'nin Başkanı Madame Marta Hansson da vardı.

Marta Hansson, eşiyle birlikte bir yayınevi işletiyordu ve komitenin masraflarını üstlenmeyi kabul etmişti.

Marta’nın Kürt meselesine olan derin ilgisinin nedenini öğrenmek isteye Cemal Alemdar’a, Marta, “ilk sevgilisinin bir Kürt” olduğunu söylemişti.

Marta 1900'lerin başında Kahire'de diplomat olan babasıyla birlikte yaşarken bir gün diplomatik temsilceilere verilen resepsiyonda Osmanlı elçilik sekreteri olarak görev yapan genç Kürt diplomat Muhammed Rahim Bağ'a aşık oluyor ve aralarında bir ilişki başlıyor. Aşklarının nasıl sona erdiği tam olarak bilinmese de Muhammed Rahim Bağ, genç İsveçli üzerinde derin bir etki bırakmıştı. Marta, daha sonra Kürt hakları mücadelesine aktif bir şekilde yer alacak ve başkanlığını yaptığı İsveç-Kürt komitesi, 1960'larda Irak’ta Kürt özgürlük hareketine karşı Bağdat tarafından işlenen suçları soruşturmaya karar verecekti.

Kürtler, Mela Mustafa Barzani liderliğinde, Irak merkezi hükümetinin Kürtlere karşı işlediği hak ihlalleri karşısında 1961 yılında Eylül Devrimi’ni başlattı. Savaş neredeyse Güney Kürdistan’ın tamamına yayıldı ve Bağdat devrimi bastırmak için topçularını, savaş uçakları ve büyük insan gücünü kullandı. Af Örgütü'nün İsveç Şubesi Selahattin'e insan hakları ihlallerini araştırmak üzere Yemen'e gideceğini ve bu görevi tamamladıktan sonra Irak Kürdistanı'na gitmesi ve dağlardaki devrimi incelemesi gerektiğini söyledi.
Selahattin, Ortadoğu'ya araştırma yolculuğunun ilk adımında, Temmuz ayı sonlarında Londra'ya gitti. O sırada Londra Üniversitesi'nde öğrenim görmeye başlayan Ömer Şeyhmus ile görüştü.
Şeyhmus, Rudaw’a verdiği demeçte Selahattin Rastgeldi için, “Kürdistan’ın bütün parçalarında ayrım gözetmeksizin Kürt davasını destekledi” ifadelerini kullandı.
Olof Palme’nin dostu

Selahattin’in tıp kariyeri boyunca üretken ve başarılı bir öğrenci olduğunu belirten Şeyhmus, çalışmalarının yargısızca ve komik olaylar nedeniyle engellendiğini kaydetti.

Ömer Şeyhmus, “İlişkilendirdiği en komik olaylardan biri, Stockholm'deki Karolinska Tıp Üniversitesinde araştırma yaparken, projelerinden birinin beyaz ve kırmızı kan hücrelerini ayırmaya çalışmak için bir santrifüj yapmak olmasıydı. Deneylerinden biri sırasında, santrifüjü o kadar yüksek bir hıza ayarlamıştı ki patladı ve neredeyse tüm laboratuar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı” dedi.
Ostermalm kliniğinde görev yapan Selahattin, toplumun seçkin kesimlerinden birçok İsveçli ile ilişkilerini güçlendirdi.
Şeyhmus, Selahattin’in daha sonra İsveç başbakanı olacak olan Olof Palme ile düzenli olarak satranç oynayacak kadar iyi ilişkiler kurduğunu söyledi.
Irak’ın Kürtlere karşı yürüttüğü etnik temizliği duyurmak isteyen Selahattin, Aden’e yaptığı ziyaretin hemen ardından 18 Ağustos 1966'da İran üzerinden Güney Kürdistan’a geldi.
O dönem Kürdistan'ın dört parçasında Kürtler terörize ediliyor ve şiddete maruz kalıyordu. İran'da, Mahabad'daki kısa ömürlü Kürdistan Cumhuriyeti'nin ardından devlet güvenlik güçlerinin yirmi yıllık sert baskıları muhalefeti bastırmışt. Rojava’da on binlerce Kürt’ün kimlikleri ve toprakları ellerinden alınıyordu. Türkiye'de ise 1923'te Cumhuriyet'in ilanından bu yana birbirini izleyen hükümetlerin boğucu asimilasyon politikaları Kürt halkını yıpratmaya devam ediyordu. Kürdistan’ın dört parçasından Kürtler, Barzani’ye destek vermek ve direnmek için Güney Kürdistan dağlarına akın ediyordu.
Selahattin, Mela Mustafa Barzani ile bir araya gelerek İsveç-Kürt Komitesi’nin Kürdistan'daki Kürt meselesini duyurmaya yönelik çabalarını anlattı.
Barzani ile görüşme

Selahattin, 1967'de İsveç’çe yayımlanan ve daha sonra Kawa Emin tarafından Kürtçeye çevrilen bir kitabında, “Barzani, ihtiyacım olan fotoğrafları çekmeyi bitirene kadar sabırla bekledi ve ardından misafirler için belirlenen çadıra gittik. Barzani, eski silahını peşmergelerden birine verdi, ayakkabılarını çıkardı ve renkli çadıra yaslanarak beni de sağ yanına oturttu” ifadeleriyle Mela Mustafa Barzani ile buluşmasını anlattı.

Barzani'nin danışmanı ve peşmerge doktoru Mahmud Osman, İran sınırına yakın Nawpırdan köyünde tanıştığı Selahattin’den çok etkilenmişti.

Dr. Mahmud Osman, Rudaw’a verdiği demeçte, Selahattin için, “Çok iyi eğitimli ve özellikle Türkiye’deki Kürt davasına son derece bağlıydı” ifadelerini kullandı.

Selahattin, o dönem Mela Mustafa Barzani'den baskılarla ilgili bağımsız bir soruşturma yürütmesine izin vermesini istiyor. Barzani, büyük oğlu İdris'ten tüm peşmerge birliklerine Selahattin ile tam işbirliği içinde çalışmaları için bir mektup yazmasını ve göndermesini istiyor. Barzani, devrimin başlamasının ardından Irak'ın Kürt sivillere yönelik kötü uygulamalarına ilişkin tüm belge ve delillerin Kürt doktora verilmesini istiyor.
Selahattin, araştırma görevini tamamladıktan sonra, Barzani'yi görmeye gidiyor ve ona, “Eve giderken uğrayacağı Cenevre'deki ICRC için herhangi bir mesajı olup olmadığını soruyor.
Selahattin’in ziyaretle ilgili kitabının Kürtçe çevirisine göre Barzani, “Durumu kendi gözlerinizle gördünüz, Kürt sivillerin durumunu gördünüz” diyor.
ICRC, Selahattin'den Güney Kürdistan’daki durum hakkında bir rapor hazırlamasını istiyor. Selahattin, gördükleriyle ilgili İsveççe yazdığı kitap ile Kürt devrimini kamuoyuna sunuyor ve İsveç basınında bununla ilgili yüzlerce makale yazılıyor.
İsveç-Kürt Komitesi, Eylül Devrimi’nın Bağdat tarafından Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkını belli bir düzeye kadar tanıması ile sona erdiği 1970 yılında çalışmalarına son verdi. Selahattin, hayatının geri kalanında İsveç'te Kürt haklarını dile getirmeye devam edecekti.
Tartışmalı Kürtlüğü

Selahattin’in yaşamı, Kürtlerin ve diğer halkların haklarını desteklemeye olan bağlılığı, Türkiye’deki ailesi tarafından övgüyle karşılanmaktadır.

Rûdaw’a konuşan Selahattin Rastgeldi’nin yeğeni Ankara Başkent Üniversitesi Psikiyatri Profesörü Gamze Özçürümez Bilgili, “İnsanları gerçekten önemsiyordu. O sadece bir idealist, bir hümanist, siyasi açıdan bir medeni haklar savunucusuydu. Esprili, nazik, şefkatli ve son derece düşünceli biriydi” dedi.

Ancak Selahattin’in Kürt kimliği konusundaki ısrarı yakınları arasında bir tartışma noktasıdır.

Urfa’da dünyaya gelen Selahattin Rastgeldi, 5 yaşındayken ticaretle uğraşan babasının işleri nedeniyle ailesi ile birlikte Mersin’e taşındı.

Gamze Özçürümez Bilgili, dedesinin çocuklarının iyi bir eğitim almasına çok önem verdiğini ifade etti.

Rastgeldi ailesinin kökenleri Urfa'nın 25 kilometre kuzey batısındaki küçük bir köy olan (Tilmen) Tülmen'e dayanıyor. Selahattin tıp okumak için İsveç'e taşınana kadar Tülmen'i sık sık ziyaret etti.

Görünen o ki, Selahattin, 1940'larda İstanbul Robert Koleji'ndeki eğitimi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin 1960'taki ilk askeri darbesi arasındaki dönemde bakış açısını değiştirerek dünyaya Kürtlüğünü ilan edecekti.

Selahattin, Robert Kolej'de okurken küçük kız kardeşi Gülay, Mersin'de doğdu. Şimdi 75 yaşında olan Gülay, hayatını kaybeden kardeşine olan hayranlığını dile getirirken gülümsüyor. Ancak bugüne kadar Selahattin’in Kürt değil, Türkmen olduğuna ve Kürt kimliği iddiasının Türkiye’nin statükosuna meydan okumakla ilgili olduğuna inanıyor.

Gülay Ankara’da kızı Gamze’yi ziyareti sırasında, “Selahattin aslında bana Kürtlüğünden bahsetti. Kürt olmadığını söylemedim ve bununla ilgili yorumda bulunmadım ”dedi.

Ailesinin Kürtlere yakın bir yerde yaşadığını anlatan Gülay, “Ailemizin çoğu Kürtçe'yi çok iyi biliyor, komşularımız Kürt ve biz onlarla birlikte çalışıyoruz ancak geniş ailem dahil tüm aile kendisini Türkmen olarak görüyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Öyleyse neden Kürt kimliğine sahip çıksın?” sorusuna Gülay, “Hümanist olduğu için. Ya da belki Kürt olan akrabalarımız var ve Selahattin de bu yüzden böyle düşünüyordu. Bu şekilde Türk devletine meydan okudu” yanıtını verdi.

Ailesinin kökenleri hakkında hâlâ şüpheleri bulunan Gamze, “Anneme, akrabalarıma defalarca sordum; çok net bir şekilde nereden geldiklerini bildiklerini iddia ediyorlar ve bu nedenle Türkmen olduklarına inanıyorlar. Ama tabiki, Kürt olabileceğimizden şüpheleniyorum” diye konuştu.

Selahattin'in etnik kimliği bazı akrabaları ve yakınlarıyla ilişkilerinde sorun oluşturmuş olabilir ancak bir yeğeni doktorla olan bağlantısından o kadar gurur duyuyor ki kendisi Ömer Rastgeldi olarak tanınmak istiyor.

Emekli bir bankacı olan Ömer, hayatının son dönemlerinde dayısının yakınında oldu ve 1980'lerde onu iki kez İsveç'te ziyaret etti. Babası Türkiye’de yüksek mahkemede emekli yargıç olan Ömer, Selahattin’in Kürtlüğü konusundaki tartışmaların farkındaydı.

Rudaw’a konuşan Ömer Rastgeldi, dayısının etnik kökeninin Kürt halkının haklarına olan bağlılığından “bir fark yaratmadığını” söyledi.

Ömer, Selahattin'in yazışmalarında Kürt olduğu konusunda “ısrar ettiğini” hatırlattı.

Dayısının etnik kimliğinin neresinde durduğundan emin olan Ömer, “Ben onun tarafındayım” dedi.

Selahattin ile yirmi yılı aşkın süre arkadaşlık yapan Erbilli mühendis Cemal Alamdar, şüpheye yer bırakmadan doktorun Kürtlüğünden emin olduğunu söyledi.

Rûdaw’a konuşan Cemal Alemdar, “1966 yılında bir ara, bazı Kürtler Selahattin’in evinde bir toplantıdaydı. Bunların arasında Selahattin’in Türkçe bilen küçük kardeşi Kemal de vardı. Neden Kürtçe bilmediğini sordum: Kemal, ‘Kürt değilim’ diye yanıtladı. Ya Selahattin? Kürt olduğunu söylüyor’ diyince, Kemal ‘Bu onun işi’ diye cevap verdi” ifadelerini kullandı.
Ağabeyinden dört yıl sonra İsveç'e yerleşen ve telekomünikasyon şirketi Ericsson'da mühendis olarak çalışan Kemal, “65 yaşında emekli oluncaya kadar çalıştığım İsveç'e Selahattin’in izinden giderek yerleştim” dedi.
Şu anda 92 yaşında olan Kemal de Gülay gibi kardeşinin Kürtlerle olan bağlantısını yakın çevresinden etkilenmesine bağlıyor.
Kemal, “Selahattin çocukluğunu Urfa'da ve Kürt çocuklarıyla oynayıp onların dillerini öğrenmeye vakti olduğu köyümüz Tülmen'de geçirdi. Tüm akrabalarımız kendilerini Türk olarak tanımladı ve evde Türkçe konuşurlardı” diye konuştu.
Urfalı doktor Selahattin Rastgeldi, 70 ve 80’li yıllar boyunca diaspora Kürtleri ile sıcak ilişkiler kurmaya devam etti. Paris'te ekonomi profesörü ve İran'da Kürt hareketinin gelecekteki lideri Abdurrahman Kasımlo ile tanıştı
Türkiye vatandaşlığından çıkarıldı

Ömer Şeyhmus, “Selahattin, Dr. Kasımlo ile birlikte onu her ziyaret ettiğimizde çok mutlu oluyordu. Örneğin, eşim ve ben, Kürdistan dağlarında geçen yılların ardından 1985 yılının Mayıs ayında İsveç'e döndüğümüzde Stockholm'deki dairemizi kaybetmiştik ve bir ev arıyorduk. Büyük, dokuz odalı bir dairesi vardı ve daireyi bizimle paylaşmaya ve ikiye bölmeye istekliydi” dedi.

Selahattin’in bankacı yeğeni Ömer, Stockholm'de 1981 ve 1983 yıllarında onu iki kez ziyaret etti ve yanında bir ay geçirdi. Ömer, Selahattin'i iyi esprili ve “çok sağlıklı” bulduğunu söyledi.

Selahattin ile yeğeni her seferinde saatlerce sohbet ederek belirli bir konu tartışırlardı.

Selahattin’in Milliyet gazetesinde bir gazetecinin Kürt hakları konusundaki çalışmaları hakkında yaptığı sert bir raporun ardından, 1960’ların sonlarında Türkiye tarafından vatandaşlıktan çıkarıldı.

Gülay, Selahattin'in zorunlu askerlik hizmetini yapmadığı için vatandaşlıktan çıkarıldığını iddia ederken Ömer, başka faktörlerin etkili olduğuna inanıyor.

Ömer, Selahattin’le İngiliz hükümetinin Yemenli mahkumlara yönelik muamelesine ilişkin Af Örgütü Raporu hakkında yaptığı konuşmayı anlatarak, “Dayım bana İngiliz hükümetinin kendisine baskı uygulamsı için Türk hükümetine baskı yaptığını söyledi” dedi.

Tamamen izole edildi

Selahattin, vatandaşlıktan çıkarıldıktan sonra, ağır hasta babasını görmek için 1980 yılında yaptığı bir gezi de dahil olmak üzere, birkaç kez Türkiye'yi ziyaret etti. Vatandaşlığı iptal edildikten sonra Türkiye'ye yaptığı ziyaretlerin yasal olarak mı yoksa yasadışı olarak mı gerçekleştirildiği belli değil ancak yapmak istediğinden çok daha az sıklıkta Türkiye’yi ziyaret etti.

Ömer, “Türkiye'yi çok seviyordu ve köyümüz Tülmen’e gelmeyi çok istiyordu ama gelemedi” şeklinde dayısının memleket hasretini anlattı.

Bir zamanlar İsveç'teki Türk diplomatik temsilcileriyle yakın ilişkileri bulunan Selahattin, 1980'lerde büyükelçilik personeli tarafından giderek daha fazla dışlanmaya başlandı.

Gamze, “Onu görmek için İsveç'e gittiğimizde her zaman arkadaşlar vardı ama Türk çevresi yanında değildi. Bazı Kürt arkadaşlar vardı ama çevresinde çok az Türk arkadaşı vardı. Büyükelçilik ondan uzak durdu ve tamamen izole edildi” diyerek dayısının izole edildiği zamanları anlattı.

Selahattin bir yandan, Kürt meselesi üzerine kampanya yürütmek bir yandan da İsveç'teki Türk devlet kurumları ile yakın bağlarını sürdürmeyi umuyordu ancak bu iş İsveçteki Kürt toplumu arasında gittikçe büyüyen konumu nedeniyle oldukça zor hale geliyordu.

Cemal’in Selahattin ile ilgili anlattığı şu anısı, bu zorlu dengeyi korumak için nasıl çabaladığını anlatıyor:

Bir defasında onu ofisinde görmeye gittim. İçeri girdiğimde beni bir odaya götürdü ve kapıyı dışarıdan kilitledi. Yaklaşık yarım saat sonra kapı açıldı ve benden özür dilercesine, ‘üzgünüm, Türk büyükelçisi buradaydı’ dedi.”

Olaydan öfkelenen Cemal, Selahattin’den büyükelçinin hazır olduğu zamanlarda kendisini davet etmemesini istedi.

Cemal, “Hem Türk büyükelçi ile samimi ilişkiler kurmak ve hem de Kürtçülükm yapmak istiyordu, ancak bu mümkün değildi” dedi.

1980'de gerçekleşen darbe ile Türkiye bir kez daha generallerin boyunduruğu altına girdiğinde, Selahattin ve diğer Kürtlerin resmi yollarla iktidarın tavrının değişeceğine dair umutları bir kez daha söndü. Kürt gençler 1980’lerde bir silahlı isyan başlattı ve bu da Selahattin gibi diasporadaki Kürtlerin geri dönme olasılığını sıfıra indirdi.

Kızı bir yetişkin iken babası ile tanıştı

Selahattin hiç evlenmedi, ancak İsveçli sevgilsinden bir kızı oldu. Şu an Norveç'te öğretmen olan kızı Vivian Alexandersen, Rudaw’a verdiği demeçte, Onun hayatı Kürt davasıyla iç içe geçti” dedi.

Vivian, ebeveynlerinin karmaşık ve kötü ilişkilerinden dolayı babasıyla ancak bir yetişkin olarak tanıştı.

O babası ile ilk karşılaşmasını şöyle anlatıyor:

Selahattin 1980'de benimle iletişime geçtiğinde, ondan haber aldığım için şok oldum. Annem Selahattin'e çok kızmıştı ama o iyi bir insandı. Çok akıllı, cömert, hümanistti ve Urfa’yı hiçbir zaman unutmadı. Türklerin Kürtlere kötü davranmaları onu her zaman çok üzüyordu.
Şubat 1986’de iki İsveçli dedektif, İsveç Başbakanı Olof Palme’nin öldürülmesi olayı ile ilgili Viviyan’ın evine geliyor. Dedektifler ona, babasının cinayetle ilgili olup olmadığını soruyor.
Vivian, o olayla ilgili, “Babamın silahı olup olmadığını bilmek istediler” dedi.
Dedektiflere babasının silahlı olmadığına dair güvence veren Viviyan’a göre Başmüfettiş Hans Holmer komplo teorileri üretiyor ve Palme suikastından Kürtleri sorumlu tutuyordu, ancak iddiasını destekleyecek hiçbir kanıt bulunmuyordu.
Cemal da Palme'nin ölümü hakkında İsveçli yetkililer tarafından sorgulandı.
Cemal Alemdar, İsveç polisi beni arayıp suikastın arkasında kimin olduğunu bilip bilmediğimi sordu. O zaman ben Londra'daydım. Cinayetin arkasında kim olduğunu bilmediğimi ama kimler olmadığını iyi bildiğimi söyledim. Kürtler değil dedim, çünkü Palme Kürtlerin çok iyi bir dostuydu” diye anlattı.
Urfa'yı tüm dünyaya değitirmezdi

Rohat Alakom, 2016'da İsveç'teki Kürt Kütüphanesi'nde düzenlenen bir seminerde, Selahattin'in doğduğu şehir olan Urfa'yı tüm dünyaya değişmediğini, bu nedenle memleketine dönüşüne neden olan engeller yüzünden derinden etkilendiğini belirtti. Selahattin, bu yüzden Urfa türkülerini seslendirdiği bir kasedi ailesine gönderir. Bununla ilgili bir arkadaşına, Ben gitmedim ama üzülme kardeşim, sesim Urfa'ya yayılsın demiş.

Selahattin doğduğu kente gidemese de Urfa’yı anısılarında yaşatmaya çalışıyordu. 1950'lerde Profesör Judah Segal'ı Latince'de Edessa olarak bilinen Urfa'ya davet etti. Doktorun şehirde yaşamaya devam eden çok sayıdaki akrabasından Sinem Rastgeldi'ye göre Urfa'yı dört kez ziyaret eden Segal, “Edessa Kutsal Şehir” adlı kitabı yazdı. Sinem Rastgeldi, Selahattin’e Urfa’da hala saygı duyulduğunu, onun memleketinde kalıcı bir miras bıraktığını söyledi.

Rudaw’ın bu çalışma için konuştuğu hemen hemen herkes, Urfa'dan uzak olmanın Selahattin'i hayatının sonuna kadar sürecek bir depresyona koyduğuna ve bu nedenle alkole yönelmesine neden olduğuna inanıyor.

Urfa yerine Mersin’de toprağa verildi

Gülay, 10 Mart 1986’da sabah saat 4.00'da telefonun çalmasıyla uyandığında eşiyle Mersin'deydi. Arayan kişi ona Kardeşin ağır bir zatürreye yakalandı dedi. Gülay ve eşi aceleyle İsveç'e gitmek için hazırlığa başladıklarında ikinci bir telefon geldi ve tüm planlarını durdurdu. Selahattin kalp krizi geçirmiş ve o çok sevdiği arkadaşı, satranç ortağı Palme'den sadece 12 gün sonra ölmüştü.

Türk yetkililer, Selahattin'in cenazesinin doğduğu memleketine gömülmesini istemedi. Ancak aile üyelerinden biri, devlet içerisindeki nüfuzunu kullanarak bu meseleyi çözdü. Selahattin’in cenazesi yoğun polis gözetimi altında İstanbul havaalanına getirilerek bir başka uçakla Adana'ya nakledildi.
Gülay, Adana havalimanına gidemeyecek kadar üzgün ve bitkindi. Onun yerine iki kız kardeşi ve Kemal cenazeyi teslim almaya gitti.
Kemal, “Selahattin'in erken ve ani ölümü benim için büyük bir talihsizlik ve şok oldu. Bana hayatımın her aşamasında yardımcı oldu” dedi.
Selahattin'in doğduğu ve sevdiği şehir Urfa’da toprağa verilmesi gerekirdi. Ancak bunun yerine 440 kilometre uzaktaki Mersin'de gömüldü. Gülay, “Mezarının Urfa’da olmasını çok isterdi. Ancak biz riske edemezdik” diye konuştu.
Yeğeni Ömer de, Selahattin köklerine çok bağlıydı. Tülmen'de geçen çocukluğundan ve gençliğinden bahsederdi. Köyün etrafında dolaşıp fıstık ağaçlarının altında bir kez daha oturabilmek istiyordu” diye anlattı.
ئەم بابەتە بەزمانی (Türkçe) نووسراوە، کلیک لە ئایکۆنی بکە بۆ کردنەوەی بابەتەکە بەو زمانەی کە پێی نووسراوە!
Bu makale (Türkçe) dilinde yazılmıştır, makaleleri orijinal dilinde açmak için sembolüne tıklayın!
ئەم بابەتە 322 جار بینراوە
هاشتاگ
سەرچاوەکان
[1] ماڵپەڕ | کوردیی ناوەڕاست | Rûdaw
زمانی بابەت: Türkçe
جۆری کەس: ناسراو
جۆری کەس: چالاکی سیاسی
زمان - شێوەزار: تورکی
زمان - شێوەزار: کرمانجیی سەروو
زمان - شێوەزار: سویدی
زمان - شێوەزار: ئینگلیزی
شار و شارۆچکەکان (لەدایکبوون): ڕوحا
شوێنی نیشتەنی: هەندەران
لەژیاندا ماوە؟: نەخێر
نەتەوە: کورد
وڵات - هەرێم (لەدایکبوون): باکووری کوردستان
ڕەگەزی کەس: نێر
تایبەتمەندییە تەکنیکییەکان
کوالیتیی بابەت: 99%
99%
ئەم بابەتە لەلایەن: ( سارا ک )ەوە لە: 29-04-2022 تۆمارکراوە
ئەم بابەتە لەلایەن: ( ئاراس ئیلنجاغی )ەوە لە: 29-04-2022 پێداچوونەوەی بۆکراوە و ئازادکراوە
ئەم بابەتە بۆ دواجار لەلایەن: ( ئاراس ئیلنجاغی )ەوە لە: 29-04-2022 باشترکراوە
ناونیشانی بابەت
ئەم بابەتە بەپێی ستانداردەکانی کوردیپێدیا هێشتا ناتەواوە و پێویستیی بە داڕشتنەوەی بابەتی و زمانەوانیی زۆرتر هەیە!
ئەم بابەتە 322 جار بینراوە
فایلی پەیوەستکراو - ڤێرشن
جۆر ڤێرشن ناوی تۆمارکار
فایلی وێنە 1.0.116 KB 29-04-2022 سارا کس.ک.
کوردیپێدیا پڕزانیاریترین و فرەزمانترین سەرچاوەی کوردییە!
وێنە و پێناس
مامۆستا و قوتابییانی قوتابخانەی کۆزەبانکە لە دیبەگە ساڵی 1968
کورتەباس
کانزاکان لە لەشماندا
ژیاننامە
مێهرداد عەبدوڵڵازادە
شوێنەوار و کۆنینە
گەرماوی موفتی
وێنە و پێناس
گەنجانی ڕانیە ساڵی 1973
ژیاننامە
فەیروز ئازاد
ژیاننامە
ڕێناس ڕزگار
پەرتووکخانە
کۆڵبەرنامە - وەشانی 1
کورتەباس
هەموو کچێک چی بزانێ
ژیاننامە
هومایۆن عەبدوڵڵا
وێنە و پێناس
کاتی نمایشکردنی شانۆیی گۆرانی چایکا ساڵی 1988
شوێنەوار و کۆنینە
قەڵای حەسەن ئاباد
ژیاننامە
ئومێد سەیدی
ژیاننامە
سەفیەدینی ئورمی
شوێنەوار و کۆنینە
کۆشکی کەلات
پەرتووکخانە
دەمێک لەگەل یاری غار
ژیاننامە
شەرمین وەلی
پەرتووکخانە
ژینانامە - وەشانی 1
پەرتووکخانە
سایکس-پیکۆنامە - وەشانی 1
شوێنەوار و کۆنینە
قشڵەی قوشتەپە
پەرتووکخانە
خووە بچووکەکان
پەرتووکخانە
دوو شاعێری ئوکراینی؛ تاراس شێڤچێنکۆ-لێسیا ئوکراینکا
ژیاننامە
ئاشتی شێرکۆ سلێمان
پەرتووکخانە
سیاسەت و پلانی زمان بۆ هەرێمی کوردستان
پەرتووکخانە
لۆزاننامە - وەشانی 2
کورتەباس
بەیانی یەکی خۆرەتاو
وێنە و پێناس
کوردناس و نووسەرە کوردەکانی یەریڤان 1966
وێنە و پێناس
وێنەیەکی مەلا مستەفا بارزانی ساڵی 1971 لە حاجی ئۆمەران
پەرتووکخانە
حوکمی بنەماڵە لە عێراق و ئەو ئاڵنگاڕییانەی لەبەردەم حکومەت و دیموکراسیدان
کورتەباس
سروودێکی خۆشەویستی
ژیاننامە
مهناز کاوانی
کورتەباس
شێوەکانی لە تابلۆ ڕامان
شوێنەوار و کۆنینە
ئەشکەوتی کاڵدار
ژیاننامە
بەناز عەلی
پەرتووکخانە
گوڵبەهارێک لەم پاییزی عومرەمدا دەڕوێت

ڕۆژەڤ
شوێنەکان
خانەقین
23-07-2009
هاوڕێ باخەوان
خانەقین
ژیاننامە
قابیل عادل
18-04-2012
هاوڕێ باخەوان
قابیل عادل
ژیاننامە
شاپور عەبدولقادر
18-04-2012
هاوڕێ باخەوان
شاپور عەبدولقادر
ژیاننامە
سەرهاد ئیسماعیل بیسۆ خەلەف
16-04-2024
سروشت بەکر
سەرهاد ئیسماعیل بیسۆ خەلەف
ژیاننامە
فەیروز ئازاد
17-04-2024
زریان عەلی
فەیروز ئازاد
 چالاکییەکانی ڕۆژی
بابەتی نوێ
ژیاننامە
وەزیری ئەشۆ
18-04-2024
ڕاپەر عوسمان عوزێری
ژیاننامە
هومایۆن عەبدوڵڵا
18-04-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
ئاسکەکانی گەرمیان
18-04-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
کورد خاوەنی کۆنترین شوێنەواری بەریتانیایە
18-04-2024
شادی ئاکۆیی
ڤیدیۆ
تەواوی زانیارییەکان لەسەر پاراسایکۆلۆژی لەلایەن دکتۆر هومایۆن عەبدوڵڵا
18-04-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
دایک و زڕباوکی فەیروز ئازاد باسی کوژرانی کچەکەیان دەکەن
18-04-2024
ڕۆژگار کەرکووکی
ڤیدیۆ
قانع شاعیری چەوساوەکان
18-04-2024
شادی ئاکۆیی
ڤیدیۆ
سەید عەلی ئەسغەر دەنگێک لە ئاسمانی موزیکی کوردیدا
18-04-2024
شادی ئاکۆیی
ڤیدیۆ
فەتانەی وەلیدی ئەستێرەیەکی لە بیرکراو لە ئاسمانی هونەر و مۆسیقای کوردیدا
18-04-2024
شادی ئاکۆیی
ڤیدیۆ
مریەم خان یەکەمین گۆرانی بێژی ژنی کورد کە بەرهەمەکانی لەسەر قەوان تۆمارکراوە
18-04-2024
شادی ئاکۆیی
ئامار
بابەت 516,302
وێنە 105,188
پەرتووک PDF 19,086
فایلی پەیوەندیدار 95,693
ڤیدیۆ 1,280
کوردیپێدیا پڕزانیاریترین و فرەزمانترین سەرچاوەی کوردییە!
وێنە و پێناس
مامۆستا و قوتابییانی قوتابخانەی کۆزەبانکە لە دیبەگە ساڵی 1968
کورتەباس
کانزاکان لە لەشماندا
ژیاننامە
مێهرداد عەبدوڵڵازادە
شوێنەوار و کۆنینە
گەرماوی موفتی
وێنە و پێناس
گەنجانی ڕانیە ساڵی 1973
ژیاننامە
فەیروز ئازاد
ژیاننامە
ڕێناس ڕزگار
پەرتووکخانە
کۆڵبەرنامە - وەشانی 1
کورتەباس
هەموو کچێک چی بزانێ
ژیاننامە
هومایۆن عەبدوڵڵا
وێنە و پێناس
کاتی نمایشکردنی شانۆیی گۆرانی چایکا ساڵی 1988
شوێنەوار و کۆنینە
قەڵای حەسەن ئاباد
ژیاننامە
ئومێد سەیدی
ژیاننامە
سەفیەدینی ئورمی
شوێنەوار و کۆنینە
کۆشکی کەلات
پەرتووکخانە
دەمێک لەگەل یاری غار
ژیاننامە
شەرمین وەلی
پەرتووکخانە
ژینانامە - وەشانی 1
پەرتووکخانە
سایکس-پیکۆنامە - وەشانی 1
شوێنەوار و کۆنینە
قشڵەی قوشتەپە
پەرتووکخانە
خووە بچووکەکان
پەرتووکخانە
دوو شاعێری ئوکراینی؛ تاراس شێڤچێنکۆ-لێسیا ئوکراینکا
ژیاننامە
ئاشتی شێرکۆ سلێمان
پەرتووکخانە
سیاسەت و پلانی زمان بۆ هەرێمی کوردستان
پەرتووکخانە
لۆزاننامە - وەشانی 2
کورتەباس
بەیانی یەکی خۆرەتاو
وێنە و پێناس
کوردناس و نووسەرە کوردەکانی یەریڤان 1966
وێنە و پێناس
وێنەیەکی مەلا مستەفا بارزانی ساڵی 1971 لە حاجی ئۆمەران
پەرتووکخانە
حوکمی بنەماڵە لە عێراق و ئەو ئاڵنگاڕییانەی لەبەردەم حکومەت و دیموکراسیدان
کورتەباس
سروودێکی خۆشەویستی
ژیاننامە
مهناز کاوانی
کورتەباس
شێوەکانی لە تابلۆ ڕامان
شوێنەوار و کۆنینە
ئەشکەوتی کاڵدار
ژیاننامە
بەناز عەلی
پەرتووکخانە
گوڵبەهارێک لەم پاییزی عومرەمدا دەڕوێت

Kurdipedia.org (2008 - 2024) version: 15.42
| پەیوەندی | CSS3 | HTML5

| کاتی ئافراندنی لاپەڕە: 0.281 چرکە!