Kürt kadınlarının cesaretiyle tanınmış olduğunu belirtmiştik. Cesaretiyle tanınan bir diğer Kürt kadını ise İzzet Bey’in kızı kardeşi olan Gülnaz Hanım’dır. Gülnaz Hanım özellikle Ağrı ayaklanması sırasında çok büyük mücadele vermiştir. Bu noktada Seyit Rıza’nın karısı olan Besê Hanım ile beraber Kürt özgürlük mücadelesine katkı vermiştir.gülnaz hanım mücadelesi Gülnaz hanım başı kesilip kendisine gönderilen oğlunun yanı başına geçerek Oğlunun kesik başına elini uzattı, gözlerini okşadı ve yüksek sesle:”Bu benim tosunumdur, buna ben bugün için süt verdim. Eğer Kürdistan davası uğruna bu suretle ölümünü görmeseydim, sütümü kendisine haram ederdim” dedi. Ve bu olayla birlikte Gülnaz Hanım 1927 yılında yaşanan Ağrı ayaklanmasına katılır, Gülnaz Hanım’ın Ağrı ayaklanmasına katılımı sadece kendisi ile kalmayıp aile efradından birçok kişi bu ayaklanmaya katılmıştır. Hakkeza kardeşi İzzet Bey’de bu ayaklanmanın öncülerinden biridir.[1]
Ayaklanmanın bitiminden sonra kardeşi Gülnaz Hanım tutuklanarak Muş Cezaevine gönderilir. Kendisi cezaevindeyken kardeşi İzzet Bey ve Sıddık Bey bir çatışmada öldürülüp başları kesilerek Muşa getirilir, vahşide katledilen bu iki kişinin cesedini teşhis etmekte zorluk çekilmiştir. Cesetlerin teşhisi için yani hangisinin Sıddık Bey ve hangisinin ise İzzet Bey olduğunu belirtmek için Gülnaz Hanım cezaevinden çağrılır. Nuri Dersimi, Gulnaz Hanım’ın kesik baslarla karşılaşmasını şöyle anlatır: “İlk önce İzzet Bey’in kesik başı önünde eğildi ve kardeşinin kahramanlıklarını yüksek bir sesle saydı. Ondan sonra oğlu Sıddık Bey’in kesik başına elini uzattı, gözlerini okşadı ve yüksek sesle, ‘Bu benim tosunumdur, buna ben bugün için süt verdim. Eğer Kürdistan davası uğruna bu suretle ölümünü görmeseydim, sütümü kendisine haram ederdim‘ dedi. [1]