Bibliotek Bibliotek
Sök

Kurdipedia är de största källorna för kurdiska information!


Search Options





Avancerad sökning      Tangentbord


Sök
Avancerad sökning
Bibliotek
kurdiska namn
Händelseförlopp
Källor
Historia
Användarsamlingar
Aktiviteter
Sök Hjälp ?
Publikation
Video
Klassificeringar
Random objekt !
Skicka
Skicka artikel
Skicka bild
Survey
Din feedback
Kontakt
Vilken typ av information behöver vi !
Standarder
Användarvillkor
Produkt Kvalitet
Verktyg
Om
Kurdipedia Archivists
Artiklar om oss !
Lägg Kurdipedia till din webbplats
Lägg till / ta bort e-post
besöksstatistik
Föremål statistik
teckensnitt Converter
kalendrar Converter
Stavnings kontroll
språk och dialekter av sidorna
Tangentbord
Praktiska länkar
Kurdipedia extension for Google Chrome
Cookies
Språk
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
Mitt konto
Logga in
Medlemskap!
glömt ditt lösenord !
Sök Skicka Verktyg Språk Mitt konto
Avancerad sökning
Bibliotek
kurdiska namn
Händelseförlopp
Källor
Historia
Användarsamlingar
Aktiviteter
Sök Hjälp ?
Publikation
Video
Klassificeringar
Random objekt !
Skicka artikel
Skicka bild
Survey
Din feedback
Kontakt
Vilken typ av information behöver vi !
Standarder
Användarvillkor
Produkt Kvalitet
Om
Kurdipedia Archivists
Artiklar om oss !
Lägg Kurdipedia till din webbplats
Lägg till / ta bort e-post
besöksstatistik
Föremål statistik
teckensnitt Converter
kalendrar Converter
Stavnings kontroll
språk och dialekter av sidorna
Tangentbord
Praktiska länkar
Kurdipedia extension for Google Chrome
Cookies
کوردیی ناوەڕاست
کرمانجی - کوردیی سەروو
Kurmancî - Kurdîy Serû
هەورامی
Zazakî
English
Française
Deutsch
عربي
فارسی
Türkçe
Nederlands
Svenska
Español
Italiano
עברית
Pусский
Norsk
日本人
中国的
Հայերեն
Ελληνική
لەکی
Azərbaycanca
Logga in
Medlemskap!
glömt ditt lösenord !
        
 kurdipedia.org 2008 - 2024
 Om
 Random objekt !
 Användarvillkor
 Kurdipedia Archivists
 Din feedback
 Användarsamlingar
 Händelseförlopp
 Aktiviteter - Kurdipedia
 Hjälp
Nytt objekt
Bibliotek
Öster om Eufrat: -i kurdernas land
25-05-2022
ڕاپەر عوسمان عوزێری
Bibliotek
Kurdistan; ‏Rapport från SAC:s studieresa 1994
03-01-2022
ڕۆژگار کەرکووکی
Bibliotek
Den Kurdiska Fragen I Turkiet
23-06-2019
زریان سەرچناری
Biografi
Tara Twana
09-09-2018
هاوڕێ باخەوان
Bibliotek
Recueil de textes Kourmandji
24-10-2011
هاوڕێ باخەوان
Statistik
Artiklar 519,127
Bilder 106,457
Böcker 19,249
Relaterade filer 96,905
Video 1,378
Artiklar
En sorg att MP får bli till...
Bibliotek
Den sista flickan
Artiklar
Amineh Kakabaveh slår tillb...
Biografi
Şîlan Diljen
Bibliotek
Öster om Eufrat: -i kurdern...
Malatya Katliamı’nın üzerinden 43 yıl geçti
Grupp: Artiklar | Artiklarna språk: Türkçe
Share
Facebook0
Twitter0
Telegram0
LinkedIn0
WhatsApp0
Viber0
SMS0
Facebook Messenger0
E-Mail0
Copy Link0
Ranking objektet
Utmärkt
Mycket bra
Genomsnitt
Dåligt
Dålig
Lägg till i mina samlingar
Skriv din kommentar om den här artikeln !
objekt History
Metadata
RSS
Sök i Google efter bilder med anknytning till det valda objektet !
Sök i Google för valda objekt!
کوردیی ناوەڕاست0
Kurmancî - Kurdîy Serû0
English0
عربي0
فارسی0
עברית0
Deutsch0
Español0
Française0
Italiano0
Nederlands0
Svenska0
Ελληνική0
Azərbaycanca0
Fins0
Norsk0
Pусский0
Հայերեն0
中国的0
日本人0

Malatya Katliamı’nın üzerinden 43 yıl geçti

Malatya Katliamı’nın üzerinden 43 yıl geçti
$Malatya Katliamı’nın üzerinden 43 yıl geçti$
Malatya katliamının üzerinden 43 yıl geçti. 11 Aralık 1977’de yapılan Belediye Başkanlığı seçimlerini Milli Selamet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi başta gelmek üzere sağ güçlerin desteklediği bağımsız aday Hamit Fendoğlu kazandı.

17 Nisan 1978 de Hamit Fendoğlu’na, Ankara-Emek PTT’sinden bir koli gönderilir. 14 Nisan’da Hamit Fendoğlu söz konusu koliyi postaneden aldırtır ancak işlerinin yoğunluğu sebebi ile açmaz. Ankara’dan gönderilen koli 3 gün sonra 17 Nisan 1978’de Hamit Fendoğlu tarafında açılır ve paket içerisine yerleştirilen bomba patlayarak Hamit Fendoğlu’nun ölümüne neden olur.

Hamit Fendoğlu’nun ölümünden iki gün önce Bilim ve Kültür Derneği adlı bir kuruluş, Malatya’da “Milletim Uyan” başlıklı bir bildiri dağıtır. Bildiride şu ifadeler yer almaktadır: “Din elden gidiyor. Camilere de bomba konuluyor anonslarının yapıldı. Milletini seven subay, öğretmen, memur, talebe, işçi, köylü, kendini devletin, milletin temiz ideallerine adayan değerli kardeşlerimiz, komünistler tarafından kahpece şehit edilmişlerdir. Müslümanlar bizi yok etmeye yönelen İslam ve millet düşmanlarının karşısında, müdafaa kavgasında birleşelim. İçinde bulunduğumuz zor günler bütün Müslümanları bir araya getirmelidir. Vedatlar, İbrahimler; sizlerin bıraktığınız yerden davamız daha da yükselecek, komünist katillerden intikamınız mutlaka alınacaktır…”

Diğer katliamlarda olduğu gibi gerçici-faşist güçleri Maltaya’da da daha önceden ilerici, demokratik kurumları, işyerlerinin ve Alevilerin evleri işaretlenmişlerdi.“Resmi rakamlara göre Maltaya Katliamı’nda 8 kişi yaşamını yitirdi. 1 7 Nisan 1978 akşamı başlayan katliam saldırısı ve silahlı çatışmalar, 20 Nisan akşamına kadar sürdü. Üç gün aralıksız süren saldırılarda 20’si ağır olmak üzere yüz kişi yaralanmış, 100 işyeri ve konut tamamen olmak üzere, toplam 960 iş yeri ve konut tahrip edilmişti.

PSAKD Malatya Şube Başkanı Latife Ulutaş, Malatya Katliamı’nın 43. Yılı dönümünde yazılı bir açıklama yaptı. Maltaya Katliamı’nı birçı açıdan anlata açıklamanın tam metni şöyle:

” 17-20 Nisan 1978 tarihinde gerçekleşen Malatya olaylarının üzerinden yaklaşık 43 yıl geçti. Türkiye tarihinin en çalkantılı dönemlerinde gerçekleşen Malatya Katliamı’nın izleri Malatya’da bugün de görünmektedir. Hamit Fendoğlu’nun ölümünden iki gün önce Bilim ve Kültür Derneği adlı bir kuruluş, Malatya’da “Milletim Uyan” başlıklı bir bildiri dağıtır. Bildiride şu ifadeler yer almaktadır: “Milletini seven subay, öğretmen, memur, talebe, işçi, köylü, kendini devletin, milletin temiz ideallerine adayan değerli kardeşlerimiz, komünistler tarafından kahpece şehit edilmişlerdir. Müslümanlar bizi yok etmeye yönelen İslam ve millet düşmanlarının karşısında, müdafaa kavgasında birleşelim. İçinde bulunduğumuz zor günler bütün Müslümanları bir araya getirmelidir. Vedatlar, İbrahimler; sizlerin bıraktığınız yerden davamız daha da yükselecek, komünist katillerden intikamınız mutlaka alınacaktır.”
18 Nisan günü, Malatya’da saldırı başladığı saatlerde Belediye hoparlöründen Kuran okumaya başlanır. Kuran’ın okunmasından sonra bir grubun hoparlörden yaptığı “Din elden gidiyor. Camilere de bomba konuluyor” anonsları aralıksız akşama kadar sürmüştür. Böylece halkın dini duyguları kışkırtılarak katılımın çoğaltılmasına, saldırıların yaygınlaştırılmasına çalışılmıştır.
AP içinde siyaset yürüten Hamit Fendoğlu bir süre sonra AP ile yollarını ayırarak nihayet 1977 Malatya yerel seçimlerinde Milli Selamet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi başta gelmek üzere sağ güçlerin desteği ile bağımsız aday olarak belediye başkanı seçilir.
Hamit Fendoğlu’nun belediye başkanı seçildiği dönem aynı zamanda Türkiye’de siyasetin çalkantılı olduğu 1977-1978 yıllarıdır. Böyle bir dönemde 17 Nisan 1978 de Hamit Fendoğlu’na, Ankara-Emek PTT’sinden bir koli gönderilir. 14 Nisan’da Hamit Fendoğlu söz konusu koliyi postaneden aldırtır ancak işlerinin yoğunluğu sebebi ile açmaz. Ankara’dan gönderilen koli 3 gün sonra 17 Nisan 1978’de Hamit Fendoğlu tarafında evinde, yanında torunları ve gelini varken açılır ve paket içerisine yerleştirilen bomba patlayarak Hamit Fendoğlu’nun ölümüne ve torunları ve gelininin ağır yaralanmasına sebep olur.
Hamit Fendoğlu’nun öldürülmesinin ardından 18 Nisan 1978’de Malatya’ya diğer illerden ve ilçelerden akın akın insanlar gelmeye başladı. Gelenlerin bir bölümü Malatya Belediyesinin önünde toplanırken bir kısmı da Samanpazarı bölgesinde toplanmaya başladı ve kısa sürede on binlerce insan bir araya geldi. Önceden organize edilmişçesine bir araya gelen binlerce silahlı sağ görüşlü insan, Malatya merkezden başlayarak Alevilerin yaşadığı semtlere doğru saldırılara başladı. Toplanan insanların bir kolu Cezmi Kartay Caddesine yöneldi. Burada bulunan işyerlerinin çoğunluğu Alevilere aitti. Bir kol, Fuzuli Caddesine, bir kol Akpınar, Yoğurtpazarı, Mısırlı Çarşısı ve eski Halep Caddesine; bir kol da Turan Emeksiz Caddesine doğru “Kahrolsun Komünizm, katil Ecevit, Müslüman Türkiye, Dan Dan Hamido’ya intikam”sloganlarıyla yürüyüşe ve saldırıya geçtiler.
Siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin (CHP, TÖB-DER, TÜM-DER, Tütüncüler Derneği) merkez binalarıyla, Gayret, Görüş, Ekspres, Baydağı, Güneş Gazetelerinin matbaa ve idarehaneleri, Tekel bayileri, gazete bayileri yerle bir edildi. Rakı, şarap ve benzeri içkilerin satıldığı lokantaların, Tekel bayilerinin ve marketlerin önü kırılmış şişelerle, masalarla birbirine karışmıştı. Ateşe verilen bu yerlerden çıkan kokular insanları sersemletiyordu. Malatya’nın üstüne pis kokulu kara bir duman çökmüştü. Alçaktan uçan jetlerin sesleri karmaşa havasını artırıyordu.Yeni katılanlarla göstericilerin sayısı 20 bine yaklaşıyordu. Denetim elden çıkmıştı. Artık kimin ne yaptığı bilinmez olmuştu. İşaretlenmiş işyerleri ve konutlar tahrip ve yağma edilerek ateşe veriliyordu.Alevilere yönelik saldırılar sürerken, yüzleri maskeli ve ellerinde benzin bidonları kişilerin öncülüğünde on binlerce insan dışında Malatya’da hiçbir güvenlik gücü ortalıkta görünmüyordu. Sokaklarda yağmalanan eşyalar yanarken, yine sokaklar evlerden yağmalanan ev eşyaları, giysiler, yiyeceklerden geçilmiyordu. Yangınlara müdahale etmeye gelen itfaiye araçları ise hortumları kesilmiş halde sokaklarda bekletiliyordu.
Şehir merkezinde sağlam yer kalmamış ve saldırganların da işi bitmişti. Bu kez mahallelere yöneldiler. Rastladıkları genç kızlara sarkıntılık etmeye, yaşlı kadınları dövmeye başladılar. Bu ortamda nereden geldiği bilinmeyen bir kurşun, saldırganlar arasında bulunan İnönü Üniversitesi öğrencisi Tahir Kökçü’yü kafasından ağır yaralamıştı. Hastaneye kaldırılan yaralı kurtarılmış ve yaşamını yitirmişti.
Olayları yatıştırmak amacıyla bir konuşma yapan Malatya Cumhuriyet savcılarından Necati Sezener ile Adıyaman‘dan gelen Jandarma Komando Birliği komutanı Yüzbaşı Arif Doğan saldırıya uğradı ve her ikisi de bıçak ve kurşunla yaralandı.
Malatya’nın etkin ailelerinden birine mensup olan Devlet Hastanesi Başhekimi Yüksel Fenercioğlu, olayları yatıştırmak, yakma ve yıkmayı önlemek amacıyla bir konuşma yapmak istedi, ancak gözlerini kin bürümüş maskeli saldırganlar yine saldırdı. Dr. Yüksel Fenercioğlu ve yanındakiler ateşli silahla yaralandı. Yaralılar Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.
Kalabalık bir grup, Alevilerin yoğun olduğu Ata (Haçova), Cemal Gürsel ve Başharık Mahallelerine doğru yürüyüşe geçti. Turan Emeksiz Caddesinin üzerinde bulunan yüzlerce işyeri ve evin camlarını kırarak eşyalarını sokaklara atıyor, gaz dökerek yakıyorlardı. Bu sırada bir apartmandan saldırganların üstüne ateş açılır. İki kişi yaralanır. Saldırganlar da apartmanı ateşe verirler.
Saldırganların geliş haberini alan üç mahallenin sakinleri sokak ve yollarda barikat kurarak güvenliklerini sağlamaya çalışırlar. Aralarında silahlı kimseler de bulunmaktadır. Yaşlılar, silahlı bir çatışma olasılığını ortadan kaldırmaya çalışıyor, “Komşular, gençler sizden ricamız, aman kimseye silahla karşılık vermeyesiniz, öldürmeye çalışmayasınız. Varsın evlerimizi, işyerlerimizi yağmalasınlar, yaksınlar. Evler yapılır, işyerleri yeniden açılır. Ama ölüm unutulmaz; kin ve kan davasına dönüşür. Malatya’da hepimiz (Alevi-Sünni, Türk-Kürt) komşuyuz. Her gün yüz yüze bakıyoruz. Şu kötü niyetlilere uymayınız, oyuna gelmeyiniz” diye gerginliği yatıştırmaya çalışıyorlardı
Saldırganlar, Turan Emeksiz Caddesinde “Komünistlere ölüm, katil Ecevit, dan dan Hamido’ya intikam, Müslüman Türkiye” diye slogan atarak, önlerine gelen işyerlerini, konutları tahrip ediyor ve yakıyorlardı. Tam bu sırada askeri birlikler cemselerle olay yerine yetişerek, olası kanlı bir çatışmayı önlediler.
Saldırganların bir kolu, Malatya’nın büyük semtlerinden biri olan Sıtmapınarı’na yönelmişti. Burası, işçilerin yoğun olduğu bir semtti. Saldırganlar, yıka yaka Sıtmapınarı’na ulaştı ve Alevi ve solculara ait işyerlerinin tümünü tahrip etti.

Çilesiz Mahallesi, Malatya’nın güneybatısında, bahçeli bir semttir. Kentin eski mahallelerinden biri sayılır. Yüzyıldan beri Alevilerle Sünniler iç içe yaşamaktadır. Mezhep sorunları yaşamadan ortak iş yapmışlar, az da olsa birbirlerine kız alıp-vermişlerdir. Karanlık eller durmaz ki; Hamit Fendoğlu’nun hunharca öldürülmesini fırsat bilenler saldırılarını bu semte de yönelttiler.
Çilesiz Mahallesi’nin halkı, Malatya Merkezi’ndeki saldırı olayını üzüntü ve kuşkuyla izlerken; mahallenin çocukları da bahçede top oynamaktadırlar. Saat 12.00’ye doğru bir araba, top oynayan çocuklara yaklaşır. Arabadan biri iner, “Naci, Sait, Özcan” diye ismen çağırdığı üç çocuğu arabaya alır ve uzaklaşırlar. Arkadaşları da, herhalde öğretmenleridir, bir yeri göstermek için götürdüler, düşüncesiyle başta ailelerine haber vermezler. Ama sonra kuşkulanırlar ve ailelerine bildirirler.
Götürülen çocuklar (Özcan Türksever, Sait Hazar, Naci Erguvanlı) 14-15 yaşlarında olup, Gazi Lisesinin öğrencileridir. Üçü de Alevi ailenin çocuklarıdır. Birkaç saat sonra acı haber gelir. Çocuklar önce işkence görmüş, sonra kafalarına sıkılan kurşunlarla öldürülmüştür. Katiller bununla da yetinmemişler, cesetleri, Malatya’ya 8 kilometre uzaklıktaki Beylerderesi’nde demiryolu tüneli önünde rayların üstüne bırakmışlardır. Üzerlerinden tren geçen cesetler paramparça olarak bulunmuştur. Çocukların aileleri, katillerin bulunması için kuşkulandıkları bazı isimleri ilgili makamlara vermişler, ancak sanki yer yarılmış katiller içine girmiş gibi, cinayetler yapanların yanına kar kalır.
17 Nisan 1978 akşamı başlayan saldırı, tahrip ve silahlı çatışma; 20 Nisan akşamına kadar sürdü. Bu süre içinde sekiz kişi ölmüş, yirmisi ağır olmak üzere yüz kişi yaralanmış, 100 işyeri ve konut tamamen olmak üzere, toplam 960 işyeri ve konut tahrip edilmiştir. Olaylar sırasında onlarca oto da zarar görmüştür.
Adıyaman ve Adana’ya gönderilen paketlere, alıcılarına ulaşmadan İçişleri Bakanlığınca el konulur. Uzmanlar tarafından röntgen ışınlarıyla incelenen paketlerde bomba olduğu belirlenir ve paketler imha edilir. Yapılan inceleme sonucu, bu paketlerdeki patlayıcıların, daha önce İstanbul Üniversitesi’nde öğrencilerin üzerine atılan bomba ve ADMMA yakınlarında atılarak 5 kişinin yaralanmasına neden olan bombalarda kullanılanla aynı olduğu belirlenmiştir. Bombaların dinamit üzerine demir çubuklar ve şarapnel parçaları konduktan sonra telle sarılarak yapıldığı, ateşleme piminin kutunun kapağına bağlandığı saptanmıştır.
Uzmanlar, herhangi bir yerde yapılmasının mümkün olmadığını belirttikleri bu türden patlayıcıların ancak Atom Enerjisi Araştırma Merkezinde yapılabileceğini belirtmişlerdir. Bunun üzerine Ankara Nükleer Araştırma Merkezinde arama yapılmıştır.
Hamit Fendoğlu’nun öldürülmesinin ardından çıkarılan olaylarda 1000’e yakın işyeri tahrip edildi ve yakıldı. Yakılıp yıkılan işyerlerinin yüzde 90’ı demokrat, solcu ve Alevilere aitti. Saldırıdan yaralananların da çoğunluğu bu kesimin insanlarıydı. Artık Malatya’da demokratların, solcuların ve Alevilerin yaşamlarını sürdürme ve iş yapma olanakları zorlaşmıştı. Bu nedenle Malatya’dan göç başladı. 12 Eylül 1980’de yapılan askeri darbeden sonra da, demokrat, solcu ve Alevilere yönelik faşist baskılar yoğunlaştı. Bunca baskıyla karşılaşan demokrat, solcu ve Aleviler, sonunda Malatya’yı terk etmek zorunda kaldılar. İş sahibi olanlar, işyerlerini günün değerinin çok altında fiyatlara satarak Mersin, Adana, İstanbul, İzmir gibi kentlere göç etmeye başladılar. Ekonomik gücü olmayanlar da köylerine döndüler. Böylece Malatya’nın inançsal, etnik ve kültürel mozaiği, siyasal yapısı esaslı bir değişime uğramış oldu.

Ortak ülkemizin devrimci, ilerici güçleri, emekten ve emekçiden yana güçleri, tüm ötekileştirilen toplum kesimlerinin insan olmaktan doğan haklarını savunan sosyalistleri, kararlı bir şekilde bir arada yaşama kültürünü tahrip eden karanlıkta kalmış bütün katliamların aydınlığa kavuşturulması için mücadele etmeli ve laikliği, bireyin ve emeğin özgürleştirilmesini, devletin demokratikleştirilmesini savunan güçlerle omuz omuza olmayı ana ilkelerinden biri edinmelidir. Bu uğurda verilecek mücadelenin farklı kültürlerin ve inançların bir arada yaşayabileceği bir Türkiye özleminin gerçekleşmesine katkı sunacağını, Maraş katliamını unutturmak isteyen çevrelere etkili bir cevap olacağına inanıyorum.21. Yüzyıl insan hakları, özgürlükler ve bilim çağı olmalıdır. İnsan hakları, özgürlük ve bilim gibi kutsal değerlere ve katliamlarda yitirdiğimiz evlatlarımıza, saygının bir gereği olarak diyorum ki ; devletin derin çekmecelerinde gizli arşivler açılmalı, katliamların yaşayan tanıkları dinlenmelidir. Arşivlerin, yaşayan tanıkların, kitap, belge ve o dönemdeki mahkeme tutanaklarının ışığında katliamda suçu, hatası ve ihmali bulunan birey ve kurum her kim varsa evrensel hukuk verileri çerçevesinde yargılanmalı, gerekli cezalar verilmelidir. Anlamlı anma, kayıplarımızın katillerinden hesap sorulmasıyla mümkün olabilir. Katliamların önlenmesi de ancak kararlı bir direnişle mümkündür. Maraş gerçeğinde ortaya çıkan derslerden biri de örgütlü olunan mahallelerde kayıpların asgari düzeyde kalabildiğidir. İşte Yörükselim Mahallesi, işte Karamaraş mahallesi gerçeği bunu göstermiştir. Faşist katillerin en çok katliam yapmak istediği bu iki mahallede kahramanca direnişler sonucunda faşistler mahallelere sokulmamış ve onlara önemli kayıplar da verdirilmiştir.
Üzerinden 42 yıl geçen 24 Aralık 1978 tarihin ( Maraş Katliamı) en karanlık günlerinden biridir. Bizlere bu günü yaşatanların yakalarına yapışmalı ve onlara bu ayıplarını unutturmamalıyız. 42 yıl geçse bile bu işin faillerini bulup gereken şekilde cezalandırılmasını sağlamalıyız. Türkiye’de hak arama tarihi uzun, zorlu bir süreç ve bazen tahammül sınırlarını zorluyor. Ancak bu zorlukların bizleri yıldırmaması gerekiyor, gerekiyorsa bayrağı evlatlarımıza devredeceğiz, ama asla boyun eğmeyeceğiz. Bu yoldaşlara, halka, verdiğimiz emeklere, ödediğimiz bunca bedele bağlılığımızın bir gereğidir de aynı zamanda.” dedi[1]
Denna post har skrivits in (Türkçe) språk, klicka på ikonen för att öppna objektet på originalspråket!
Bu makale (Türkçe) dilinde yazılmıştır, makaleleri orijinal dilinde açmak için sembolüne tıklayın!
Denna post har tittat 830 gånger
HashTag
Källor
Länkade objekt: 16
Grupp: Artiklar
Artiklarna språk: Türkçe
Publication date: 17-04-2021 (3 År)
Dialekt: Turkish
Dokumenttyp: Språk
Publication Type: Born-digital
Städer: Malatya
Technical Metadata
Produkt Kvalitet: 99%
99%
Tillagt av ( سارا ک ) på 28-03-2023
Den här artikeln har granskats och släppts av ( ڕاپەر عوسمان عوزێری ) på 01-04-2023
Denna post nyligen uppdaterats med ( ڕاپەر عوسمان عوزێری ) om : 28-03-2023
URL
Denna post enligt Kurdipedia s Standarder inte slutförts ännu !
Denna post har tittat 830 gånger
Attached files - Version
Typ Version Editor Namn
Foto fil 1.0.169 KB 28-03-2023 سارا کس.ک.
Kurdipedia är de största källorna för kurdiska information!
Biografi
Tara Twana
Bibliotek
Den Kurdiska Fragen I Turkiet
Artiklar
Amineh Kakabaveh slår tillbaka mot Vänsterpartiets ledning efter uteslutningen: ”Ljuger”
Artiklar
Ni får en feministisk peshmerga i riksdagen
Bibliotek
Öster om Eufrat: -i kurdernas land
Artiklar
En sorg att MP får bli tillhåll för islamister
Bibliotek
Kurdfrågan En bakgrund
Bibliotek
Svensk - Kurdisk ordlista
Artiklar
​SANNING! NÄR JAG FÅR HÖRA DET SÅ
Biografi
Şîlan Diljen
Artiklar
Agera innan fler barn dör av äktenskap
Bibliotek
Kurdistan; ‏Rapport från SAC:s studieresa 1994

Actual
Artiklar
En sorg att MP får bli tillhåll för islamister
19-05-2018
هاوڕێ باخەوان
En sorg att MP får bli tillhåll för islamister
Bibliotek
Den sista flickan
07-10-2018
زریان سەرچناری
Den sista flickan
Artiklar
Amineh Kakabaveh slår tillbaka mot Vänsterpartiets ledning efter uteslutningen: ”Ljuger”
22-09-2019
نالیا ئیبراهیم
Amineh Kakabaveh slår tillbaka mot Vänsterpartiets ledning efter uteslutningen: ”Ljuger”
Biografi
Şîlan Diljen
04-07-2020
ڕێکخراوی کوردیپێدیا
Şîlan Diljen
Bibliotek
Öster om Eufrat: -i kurdernas land
25-05-2022
ڕاپەر عوسمان عوزێری
Öster om Eufrat: -i kurdernas land
Nytt objekt
Bibliotek
Öster om Eufrat: -i kurdernas land
25-05-2022
ڕاپەر عوسمان عوزێری
Bibliotek
Kurdistan; ‏Rapport från SAC:s studieresa 1994
03-01-2022
ڕۆژگار کەرکووکی
Bibliotek
Den Kurdiska Fragen I Turkiet
23-06-2019
زریان سەرچناری
Biografi
Tara Twana
09-09-2018
هاوڕێ باخەوان
Bibliotek
Recueil de textes Kourmandji
24-10-2011
هاوڕێ باخەوان
Statistik
Artiklar 519,127
Bilder 106,457
Böcker 19,249
Relaterade filer 96,905
Video 1,378
Kurdipedia är de största källorna för kurdiska information!
Biografi
Tara Twana
Bibliotek
Den Kurdiska Fragen I Turkiet
Artiklar
Amineh Kakabaveh slår tillbaka mot Vänsterpartiets ledning efter uteslutningen: ”Ljuger”
Artiklar
Ni får en feministisk peshmerga i riksdagen
Bibliotek
Öster om Eufrat: -i kurdernas land
Artiklar
En sorg att MP får bli tillhåll för islamister
Bibliotek
Kurdfrågan En bakgrund
Bibliotek
Svensk - Kurdisk ordlista
Artiklar
​SANNING! NÄR JAG FÅR HÖRA DET SÅ
Biografi
Şîlan Diljen
Artiklar
Agera innan fler barn dör av äktenskap
Bibliotek
Kurdistan; ‏Rapport från SAC:s studieresa 1994

Kurdipedia.org (2008 - 2024) version: 15.5
| Kontakt | CSS3 | HTML5

| Sida generation tid : 0.562 sekund(er)!